Kökleri cehenneme ulaştığı gerekçesiyle kötülükle ilişkilendirilen maydanozun ölümü temsil ettiğine inanılır. Bu yüzden hem ölüler ülkesinin kraliçesi Persephone’yle ilişkilidir hem de ilkbaharla.
Ölümle bağından dolayı Eski Yunan’da sofraya asla maydanoz getirilmezdi. Maydanoz hakkındaki batıl inançlardan dolayı antik çağ hekimleri de ikiye bölünür. Bazıları cenaze törenlerini onurlandıran maydanozu yemenin hem günah olduğunu hem de bu bitkinin görme bozukluğu ve kısırlığa yol açabileceğini öne sürerler. Bazı hekimler ve yazarlar ise bal ile maydanoz karışımının göze iyi geldiğinden söz eder. Ayrıca hasta balıkları iyileştirmek için havuzlara maydanoz dalları serpiştirildiğinden söz eder.
Roma mutfağında da maydanoz yiyeceklerden sirkeyi arındırmak, şaraba koku sinmesini önlemek için kullanırlardı ve Roma kahvaltılarında sevilen bir tattı. Ziyafetlerde ise maydanoz çelengini boyunda taşıyarak şarabın keskin kokusundan korunmak için yararlanıldığı aktarılır.
Yunan mitolojisinde maydanozun bir yılan tarafından öldürülen kahraman Akhemoros’un kanından doğduğuna inanılırdı. Bu kahramanın anısın düzenlenen oyunlarda kazananların alnına maydanoz yapraklarından yapılan bir taç takılıyordu. Yunanlar ve Romalılar maydanozu ölümün ve yeniden doğumun sembolü olarak görüyordu. Ölen kişinin ihtiyacı olacağı düşünüldüğünden mezarlar üzerine demetler halinde maydanoz dikiliyordu.
Homeros’un Odysseaia adlı eserinde Odyseus’un yolunun düştüğü Kalypso’nun sihirli adası cinsellikle ilişkilendirilen maydanozla kaplı olarak anlatılır.
Yahudi toplumu üç yüzyıl boyunca Mısır topraklarında köle hayatı geçirmiştir. Daha sonra MÖ 1250 civarında Musa peygamber öncülüğünde Mısır’dan çıkarak Sina Yarımadası’na ulaşmışlardı. Ama Yahudiler yaşadıkları sürgün günlerini asla unutmamışlar. Bu yüzden de bugünü hatırlamak, geride bıraktıkları yakınlarını anmak için bir çeşit bahar bayramı olan Fısıh’ta sürgün günlerindeki acıyı temsilen hazırlanan sofrada Mısır’da dert çeken kardeşlerinin gözyaşlarını simgeleyen tuzlu su içerisinde maydanoz bulundururlar.
Ben Yunanlıları destekliyorum, sofraya maydanoz gelmemesi konusunda. Çünkü ben maydanoz yemeyi beceremiyorum arkadaşlar olmuyor, her seferinde boğazıma yapışıyor boğuluyorum. EVET BOL BOL ÇİĞNİYORUM. Neyse sakinim…
Yorumlar
Linç gelsin mi maydanoza? Özledik mi yararlı şeyleri linçlememi?
Köfteye iyi gidiyor
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız