Başlangıçta muz kabuklarından Nunusaku Dağı’nda dokuz insan ailesi çıktığından bahsedilir. Bu aileler Dokuz Dans Alanı isimli yere yerleşirler. Ailelerin arasından Ameta isimli bir genç, köpeğiyle birlikte ava çıkar. Köpek bir domuzun kokusunu alınca, domuzu göle kadar takip eder. Domuz köpekten kaçmak için suya girip boğulurken Ameta domuzu kurtarır. Kurtardığı domuzun dişinde bir Hindistan cevizi bulur. Daha öncesinde Hindistan cevizi hiç görülmemiştir.

Ameta gece uyurken içindeki bir ses ona Hindistan cevizini toprağa dikmesini söyler. Uyanınca uykusundaki sesi dinler ve Hindistan cevizini toprağa diker. Üç gün sonra ağaç büyür. Ameta bir gün ağacın tomurcuklarını toplarken, yapraklardan biri parmağını keser. Kanayan parmağından akan kanın damladığı yerde bir yüz belirir. On iki gün sonra bir kız çocuğu gövdesi oluşur ve ağaçtan çıkar. Ameta bu kıza Hindistan cevizi yaprağı anlamına gelen ‘Hainuwele’ ismini verir. Ameta kızı sahiplenir büyütür. Sanırım karşılığı gibi olsa gerek ki Ameta dışkısında değerli eşyalar çıkarır. Bu sayede babası olan Ameta çok zengin olur.

Dokuz günlük Maro Dansı’nın yapılacağı gün, herkes Dokuz Dans Alanı’nda toplanır. Dokuz katlı bir çember oluşturup dans eden erkeklerin ortasında, Hainuwele değerli eşyalar dağıtmaktadır. Onun bu yeteneğini kıskandıkları için Hainuwele’yi öldürmek isterler. Bir çukur kazarak, dokuzuncu günün sonunda onu çukura itip üzerini kapatırlar. Şafağa kadar da üzerinde dans ederler. Şölen bitip kızı eve gelmeyince Ameta kızını aramaya çıkar. Kızının saçı ve kanını görünce öldürüldüğünü anlar. Kızının cesedini çıkarıp parçalara ayırır ve her parçayı farklı bir yere diker. Bu parçaları diktiği yerde sonrasında Seramlıların başlıca yiyeceği olacak bitkiler çıkar.

Ameta kızının iki kolunu saklayarak Dema-bakiresi Satene’ye götürür. Birlikte insanlığa lanet ederler ve Satene insanları çağırıp onları terk edeceğini ama öncelikle insanların zorlu bir sınavdan geçeceğini söyler. Alanın ortasına bir kapı inşa ederek, kapıdan geçebilen insanların kalacağını; geçemeyenlerin de hayvan ve ruhlara dönüşeceğini söyler. Satene insanları terk ederek Ölüler Dağına yerleşir. Satene’yi tekrar görmek isteyenler, öldükten sonra zorlu bir labirent geçmek zorundadırlar.