Çin mitolojisinde yaradılış efsanesi tek değil, birden çoktur. Bu birden çok yaradılış efsanelerinin ortak noktası kaostan düzene geçiştir. Bu sayede yin yang dengesinin kurulması hepsinde ortaktır.
Aynı zamanda bu yaradılış efsanelerinde diğer yaradılış efsanelerinden farklı olarak yoktan var etme değil de var olanı şekillendirmek vardır.
Efsanenin birine göre ismi bilinmeyen iki tanrı evreni yaratırlar ve yin yanga dönüşürler. Bir başka efsaneye göre su buharı şekillenerek evrenin temeli yin yangı oluşturur.
MS 3.yüzyılda Xu Zheng tarafından yazıya geçirilen en ünlü yaradılış efsanesine göre, dev bir yumurtanın içinde karanlık bir nem şeklinde olan kaosun içinde büyüyen bir ilk varlık vardır. Bu ilk varlık olan Pan Gu, yumurtayı kırarak dışarı çıkar ve evreni oluşturur.
Önce yeri ve göğü birbirinden ayırır. Sonra nefesiyle rüzgarı, kanıyla nehirleri ve gözleriyle de ay ve güneşi oluşturur.
Bu en ünlü yaradılış efsanesine göre Pan Gu’nun üzerindeki pireler insanları oluşturur. Bir başka efsaneye göre Pan Gu, çamurdan insanları yaratıp kurumaya bırakmış. Ama yağmur başlamış ve çamurdan yaptığı insanların bazılarını kuru yere taşıyamaz. İşte o taşıyamadığı ve yaş kalan çamur insanlar ilk engelli insanları oluşturur.
Bir başka efsaneye göre Pan Gu değil de Nü Wa ön plandadır. Efsaneye göre, yeryüzünde kendini yalnız hisseden yaratıcı tanrıça Nü Wa, gölde yansımasına bakarak insanları yaratır. Elleriyle kendi suretinde çamurdan insanlar yaratır. Sonrasında yaratma işlemini hızlandırmak için çamura batırdığı ipi havada sallar. Çamur damlacıkları yere düşerek insana dönüşür.
Tanrıçanın kendi elleriyle yarattığı insanlar zengin insanları, sıçrayan çamur damlalarından oluşan insanlar ise yoksul insanları oluşturur.
TUFAN EFSANESİ
Bir gün bir çiftçi gök gürültüsünü yakalar ve hapseder. Ailesini kendisinin yokluğunda gök gürültüsüne su vermemeleri konusunda uyarır. Ki aile üyelerinden biri çocuğu olan Nü Wa’dır.
Gök gürültüsünü hapseden ve ailesini tembihleyen çiftçi Pazar gider. Babaları gidince gök gürültüsüne çocukları su verir. Gök gürültüsü ona su vermelerinin karşılığında ağzından iki dişini sökerek onlara verir. Dişleri toprağa gömmelerini söyler.
Çiftçi evine döndüğünde su verildiğini ve bunun sonucunda büsbüyük bir fırtına çıkacağını anlar. Fırtınadan hemen önce kendisine demirden bir gemi yapar. Bu sırada çocukları gök gürültüsünün dediğini yapar ve kendilerine verilen dişi toprağa gömerler. Gömdükleri yerden bir su kabağı büyür.
Fırtına başlayıp sular yükseldiğinde çiftçi gemisine, çocuklar ise su kabağının içine sığınır. Çiftçi gemisiyle sular yükseldikçe gökyüzüne kadar yükselir. Fakat cennettekileri kızdırınca sular çekilir ve çiftçi gemisiyle birlikte yeryüzüne hızlar düşer. Bu düşüş çiftçinin ölümüne sebep olur.
Su kabağının içindeki çocuklar yere indiklerinde önce evlenir. Sonrasında da kız kardeş bir et parçası doğurur. Bu et parçasını bölerek bir sürü parça elde ederler. Bu parçaları yeryüzüne dağıtarak ilk insanları oluştururlar.
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız