Bellerophon, Pegasus’u görür görmez onu elde etme isteğiyle yanıp tutuşa bir ölümlüdür. Ne kadar yaklaşmaya çalışsa da olduramadı. Bellerophon, Pegasus’un sırtına binmek istiyordu ama ne mümkün? Dokunamıyordu bile.

Bir kahinin tavsiyesine uyup Athena mabedine gider ve geceyi zeka tanrıçası olan Athena’ya yalvarmakla geçirir.

Rüyasında Athena görünür ve ona:

“Uyan Bellerophon! Pegasus’u elde edebilmek için sana bir gem getirdim. Ancak bu gem ile onun sırtına binebilirsin. Fakat başlamadan önce atlara binme sanatını öğreten tanrıya bir boğa kurban etmelisin.” der.

Athena’nın kendisine verdiği gem, Pegasus’u gerçekten sakinleştirir ve Bellerophon onun sırtına biner. Pegasus’la o günden sonra çok sıkı dost olurlar. Bellerophon doğduğu şehri bırakıp Tirynthe’ye gider. Kral Proitos ve Kraliçe Anteia ile bir süre kalır.

 

Bu süreçte kraliçe Anteia Bellerophan’a aşık olur. Tüm işvesi ve cilvesine rağmen aşkına Bellerophon tarafından karşılık göremez. Bunun üzerine kraliçe Bellerophon’a ‘ırz ve namus düşmanı’ diye iftira atar.

E misafiri öldürmek de olmaz. Bu yüzden ona kimsenin yenemediği bir canavar olan Chimaera’yı öldürme görevini verirler. Ama Bellerophon, Pegasus’un yardımıyla bu görevin üstesinden gelir. Bu görevden sonra da kendisine verilen diğer görevlerin de üstesinden gelir.

Ayrıca Chimaera için diğer içeriği okuyabilirsiniz.

Pegasus’un sırtından kazandığı zaferler Bellerophon’u hırslandırdı. Pegasus’la birlikte kendisini tanrı kadar güçlü görmeye başlar. Bu gzla uçarak Olympos Dağı’na gitmeye karar verir. Ama davet edilmeden hiçbir ölümlü Olympos’a gelemez.

Zeus, Bellerophon’un bu cürretine çok kızar ce Pegasus’u sokması için bir sinek gönderir. Pegasus şahlanınca Bellerophon dünyaya yuvarlanarak ölümle buluşur.

Kibrin ve egonun sonu…