Europa, çok güzel bir kızdır. Göz alıcı bakışları ve parlayan teni ile güzelliği dillere destan olmuştur. Fenike Kralı Agenor’un kızıdır. Tabii ki Zeus onu görüp beğenmiştir. Zeus da tanrılar tanrısı mı çapkınlar çapkını artık karar veremedim. Her yerde Zeus ve karısı Hera çıkıyor. Birinin çapkınlığı, ötekinin kıskançlığı tüm mitolojiyi oluşturdu helal süper devam…

Evet neyse, Zeus tabi güzeller güzeli Europa’ya yaklaşabilmek için bir boğa kılığına girip, Europa’nında aralarında olduğu bahçenin etrafında dolaşmaya başlamıştır. Kızlar çiçek toplarken boğayı fark etmişler ve onu çok sevimli bulmuşlardır. Boğaya yaklaşıp onu sevmeye başlamışlar. Europa boğaya yaklaşınca boğa yere yatarak, onun ayaklarına kapanmıştır. Europa da boğanın sırtını okşayarak yavaşça üzerine oturmuştur.

Diğer kızlarda ona katılmak isterlerken boğa birden ayaklanarak, sırtında Europa denize doğru koşmaya başlamıştır. Deniz kenarına vardığında hırçın dalgalar birden sakinleşip durulmuşlardır. Boğa dalgaları yarıp denizde rahat bir yerde koşar gibi hızla koşarak uzaklaşmıştır.

Girit kıyısına geldiklerinde Zeus, genç kızı bir çınarın gölgesine bırakmıştır. Boğa kılığından kurtularak Zeus haline geri dönmüştür. Sonrasında kendisini Europa’ya tanıtmış. Bu çiftin Minos, Sarpedon ve Radamanthys isimli üç oğlu olmuştur.

Ayrıca tabii ki Avrupa kıtası ismini Europa’dan almıştır.