Tek tanrılı dinler öncesi tarım ve bereket kültü ile ilişkili çeşitli ayin ve inançlar günümüzde sürdürülen bazı geleneklerde kılık değiştirilerek devam etmektedir.
KUKERİ
Bulgaristan’ın Pazarcık bölgesinde üstlerine hayvan postları giymiş, yüzlerine hayvan maskesi takmış, boyunlarına çok büyük sığır çanları asmış erkek dansçıların adı olup, köydeki tüm evleri tek tek dolaşır ve her evde bir şeyler yer içer gibi yapar, dolaşırken bellerindeki çıngıraklardan mümkün olduğunca ses çıkarmaya çalışarak geldiklerinin duyulmasını isterlerdi. Bir karakoncolos varyantı olan Kukeriler tarım, ekim, ölüp dirilme ve döllenme ile ilgili sembollerin kullandığı gösteriler yaparak kışın bitişi ve baharın gelişinin kutlanmasına aracı olurlardı.
KURENT
Slovenya’da bir karakoncolos varyantına verilen isim olup, koyun postu giydirilip, bellerine büyük çıngıraklar takmış, bacaklarında kırmızı veya yeşil tozluklar, sol ellerinde uzun bir sopa taşıyan maskeli adamlar yaptıkları gürültüyle sembolik olarak kış mevsimini kovarak, baharın gelişini müjdelemektedirler. Kurentlerin katıldığı Kurentovanje adı verilen festival Slovenya’nın en eski kenti Ptuj’da Paskalya’dan 50 gün, Büyük Perhiz Çarşambasından ise 46 gün öncesine denk gelen Pazar (Quinquagesima) günü öğleden sonra düzenlenmekteydi.
SABAN ALAYI
Almanca konuşulan Güney Tyrol’de kış bitimini kutlamak için kutlanılan karnaval (Fasnacht) sırasında gerçekleştirilen bir geçit töreni olup Almancası “Pflugumziehen”dir. Saban alayının baharın dolayısıyla tarlalara bereket gelişini kutlamanın yanı sıra tarlada yaptığı işlerin zorluğunu vurguladığını şüphe olmasa da geçide katılanların iblis kıyafetleri giymesi dikkat çekicidir. Kostümler arasında en popüler olanı uzun saçlı, ayı benzeri görünümlü ellerinde sopa taşıyan gürültücü yaban adamı olup, Bulgar folklorundaki kukeri veya Anadolu-Yunan karakoncolos karakteriyle benzerliği dikkat çekicidir.
KARAKURA
Doğu Anadolu’da yeni doğum yapmış kadınları basarak ciğerlerini yiyen, kâbus görmelerine sebep olan bir Al varyantının adıdır. Samsun ve Konya’da karakada, Trabzon ve Erzurum’da karakura, garagura, Erzincan’da karakora, Gümüşhane’de garagura, ğaragura, karakula adlarıyla bilinmekteyse de adı ‘kara’ ve bu kelimenin ikilemesi olan devamından oluşmaktadır. İnanışa göre uyuyan kadınların göğsüne çıkarak kedi gibi mırıldanır, basılan kadın ayak parmağını oynatmayı başarabilirse bu görünmez yaratıktan kurtulmayı başarabilir. Gümüşhane’de lohusa kadınların yatağa girmeden önce “Ğarağura in denize, çek suyuni, say ğumuni” sözlerini üç defa tekrar etmesinin basılmalarına engel olacağına inanılır. Anadolu’da rastlanmayan kum sayma motifinin bu yaratığa yakıştırılması yaratığın karakoncolos karakteriyle karıştırıldığını göstermektedir. Karakura, Konya’da keçiye benzeyen, kedi büyüklüğünde insanların göğsüne oturan bir varlık olarak tasvir edilip, gün ışığına maruz kalırsa yakalanıp, yemin ettirilip hizmetçi olarak kullanılabileceğine inanılırdı.
YABAN ADAMI
Arkaik kültürler dâhil olmak üzere pek çok halkın söylence ve masallarında rastlanılan, ormanlık alanlarda tek başına veya bir sosyal düzen içerisinde yaşayan bedeni kıllarla kaplı insan veya insan benzeri vahşi varlık veya varlıkların adıdır. Yaban adamlarının bilinen en eski kayıtlı örneği Gılgamış söylencesinde bahsi geçen Enkidu olup, Klasik çağda satyr, faun ve orman tanrısı Silvanus benzer özellikler taşımaktaydı. Japon masal ve söylencelerinde dağ adamı ormanda yaşayan bir cinin adı olup, çok güçlü ve kıllı vücutlu maymuna benzer bir yaratık olarak tasvir edilmekteydi. Onunla karşılaşan oduncular yaratığı sakinleştirmek için biraz pirinç verirler. Anadolu’da Meşe adamı, congolos, karakoncolos veya germakoçi adlarıyla bilinen varlığın benzeridir.
NGUOİ RUNG
Vietnam’da yaşayan Yeti benzeri bir yaratık olup, ‘Orman Adamı’ adıyla da bilinmektedir. 180 cm boyunda dizleri, avuç içleri ve yüzü dışında tüm vücudu gri-siyah kıllarla kaplı bir yaratığın adıdır.
Kaynak: Özhan Öztürk- Dünya Mitolojisi
Yorumlar
Farklı isim de olsa her kültürde var demek ki...
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız