Yunan mitolojisinde Libra Kraliçesi olan Lamia, Zeus’un aşklarından biridir. Tabii ki bu yüzden Hera’nın kıskançlığından dolayı gazabına uğrar. Zeus ile birkaç kez birlikte olur. Zeus’tan olan çocukları her doğurduğunda Hera gelir ve doğan çocukları öldürür. Yetmezmiş gibi bir de Lamia’nın gözlerini kapanmaz duruma getirir. Böylece onu ölen çocuklarının hatırasını sürekli görecek şekilde lanetler.

Hera’nın da gazabı… Hades misin be kadın?

Tabii tüm bunların üzerine acıdan, kederden Lamia canavarlaşır. Diğer kadınların çocuklarına düşman kesilir. Lamia çocuklarını kaybettikten sonra öç almak için öfkesiyle diğer kadınların çocuklarını kaçırır ve çocukların kanlarını içer.

Lamia, belden aşağısı yılan, yukarısı insan, ön ayakları pençeli ve arka ayakları toynaklı olarak tasvir edilir. Antik Yunan geleneğine göre, Lamia bir kadının başını ve göğsünü taşır, ancak vücudunun geri kalanı yılandır. Yeni korkunç biçimiyle lanetlenmeden önce, güçlü ama nispeten masum bir kadındır. Lanetlendikten sona gece karanlığında dolaşan, çocukları kaçıran, gün ışığında güzellik içinde yürüyen kana susamış bir kötü yaratıktır.

Bazı mitlerde Lamia, gözlerini çocuklarına olan kederinden dolayı kendisi parçalar. Fakat Zeus ona acıyarak özel bir yetenek verir. Lamia uyuyamasa bile biraz olsun bahtsızlığının verdiği acıdan kaçabilmek için istediği zaman gözlerini çıkarabilecektir.