Avlanmak ve avcılık, en önemli besin maddelerinden birisi olan eti elde etmenin iki yolu avlanmak ve hayvan yetiştiriciliğidir ki ilki yerleşik ve hayvancılıkla meşgul yarı göçer toplumlarda evcil hayvanların avlanması hoş karşılanmamıştır.
ESKİ YUNAN’DA AVCILIK
Sözgelimi Odysseus’un arkadaşlarının kendilerine ait olmayan evcil hayvanları (kyklopların keçilerini avlayarak öldürmeleri ya da Helios’un sığırlarını kurban etmeleri) meşru olmayan yollardan elde etmeleri hoş görülmemiş ve tanrılarca cezalandırılmalarına sebep olmuştur.
Herakles ve Theseus gibi Yunan kahramanlarının olağanüstü güç ve cesaretlerine karşın usta avcı olmadıkları, iz süremeyip tuzak kuramadıkları anlaşılmaktadır. Bununla Sophokles’in tragedyasında olduğu gibi usta okçu ve avcı Philoktetes’in silahsız kalınca vahşi hayvanlara av olması örneği avcıyla avı arasındaki ilişkiyi tersine çevirmektedir.
Kalydon avı söylencesi Eski Yunan’da soylu gençlerin av becerilerini sergilediği mükemmel bir av örneği olmasının yanı sıra ava katılanların ortak değerlerini göstermektedir. Meleagros, domuzun postunu geleneğe uygun olarak katılanlar arasında paylaştırmaktansa âşık olduğu avcı kız Atalante’ye hediye edince tanrılarca cezalandırılmaktaydı.
Kaynak: Özhan Öztürk- Dünya Mitolojisi
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız