Yüzyıllarca anlatılmaya devam edilmiş olan Hero ve Leander’in aşk hikayesi, İstanbul Kız Kulesi ile bağdaştırılmaya çalışılsa da bu hikaye Çanakkale Boğazı’nda gerçekleşmiştir.
Çanakkale Boğazı’nın Narburnu’nda Abidos isimli bir kent varmış. Bu kentin tam karşısında da Sestos kenti varmış.
Sestos kentindeki Aphrodite Tapınağı’nda her yıl, Aphrodite’in ölen sevgilisi Adonis için şölen düzenlenirmiş. Bir defasında bu şenliğe gelen Abidos kentinin prensi Leander, tapınağın avlusunda beyaz ve pembe çiçekler içinde duran Hero’ya aşık olmuş. Tanıştıklarında bu aşk karşılıklı hale gelmiş. Fakat aileler işin içine girince, Hero’nun ailesi evlenmelerine izin vermemiş.
Leander yurduna dönmeden önce Hero ile bir anlaşma yapmışlar. Anlaşma şöyleymiş: Hero her gece tapınağın kulesinde bir meşale yakacak, Leander’in yüzerek boğazı geçip yanına gelmesi için yolunu aydınlatacakmış.
Ayrıldıktan sonra kışa kadar her gece bu böyle devam etmiş. Fakat Hero, sevgilisini kaybetmekten korktuğu için buluşmalara ara vermeleri gerektiğini söylemiş. Leander bu duruma gönüllü olmasa da kabul etmiş. Yine de Hero her gece yakmasa da meşaleyle tapınağın kulesinde beklemiş. Leander ise her gece kıyıda Hero’nun meşaleyi yakmasını beklemiş.
Çok da zaman geçmeden bir gece Hero sevgilisinin özlemine daha fazla dayanamamış ve meşaleyi yakmış. Kıyıda yanan meşaleyi gören Leander hemen boğazın sularına kendini bırakmış. Fakat kış çetin, kışın soğuğu, dalgalı sularonun gücünü tüketmeye yetmiş.
Gece boyu Leander’in gelmesini beklemiş Hero ama Leander gelmemiş. Şafak tanrıçası Eos göğü aydınlattığında da sahilde sevgilisinin yatan bedenini görmüş. Hemen sevgilisinin yanına koşmuş. Fakat Leander donmuş ve bedeni mosmor olmuş. Hero bu durumu görünce kahrolmuş. Tapınağa geri dönmüş ve her gece meşale yaktığı kuleden kendisini aşağı, sevgilisinin uzandığı sahile bırakmış.
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız