Su yosunu, Borneo yerlilerince kutsal sayılırdı. İnanışa göre yosun, dişi bir gergedan-kuşunun boğazından çıkarak insana dönüşmüştü. Yani insan yosundan olmuştu.
Kuzey Amerika mitolojisinin en popüler figürlerinden birisi olan kuzgun, yeryüzüne ışığı getiren bir halk kahramanı olarak ün kazanmıştır. Söylenceye göre başlangıçta dünya karanlık içindeymiş. Çünkü gökyüzü şefi bütün ışık kaynaklarını evindeki kutuların içine hapsetmiş ve onların çıkmasını istemiyormuş. İnsanlar yeryüzünde karanlıkta etraflarında ne olduğunu göremeden zorlukla yaşıyormuş, balık tutmakta zorlanıyor; hayvanlarsa avlarını göremedikleri için karınlarını nadiren doyurabiliyorlarmış. Zamanla herkes karanlıkta yaşamaya alışmış ama kuzgun bu karanlığa isyanından vazgeçmemiş ve gizli bir plan yapmış.
Gökyüzü şefinin kızı her gün kovasını doldurmak için bir su kaynağına gidermiş. Kuzgun da bunu bildiği için o kaynağa giderek kendisini bir çam iğnesine dönüştürmüş ve esintinin önüne durarak kızın kovasının içine uçmuş. Gökyüzü şefinin kızı dönüş yolunda susayıp kovadaki sudan içince kuzgun çam iğnesi olarak onun boğazından kayarak içine yerleşmiş. Kız her şeyden habersiz kısa süre sonra hamile kalmış ve ilginç bir bebek dünyaya getirmiş. Gökyüzü şefi torununun kuzgun olduğundan habersiz her gün onunla vakit geçiriyormuş. Kuzgun gökyüzü şefinin yanında geçirdiği süre içerisinde onun bir kenara özenle dizdiği kutulara büyük titizlik gösterdiğini fark etmiş ve aradığı şeyin bu kutularda saklı olduğunu anlamış.
Kuzgun kutularla oynamak isteyince şef onu hemen oradan uzaklaştırmış ama bebek kılığındaki kuzgun ağlamaya başlayınca yaşlı şef dayanamamış ve en küçük kutuyu ona uzatmış. Kuzgun kutudan çıkan yıldızlarla oynamaya başlamış ve şef yetişinceye kadar onları evin bacasından dışarıya fırlatmış. Böylece yıldızlar gökyüzündeki yerlerine yerleşmişler. Kuzgun bir süre sonra yine hüngür hüngür ağlayınca gökyüzü şefi onu susturmak için ikinci kutuyu vermiş. Bu kutunun içinde de ay varmış. Kuzgun ayı kutudan çıkarmış ve onunla top gibi oynamaya başlamış ve ilk fırsatta da ayı bacadan dışarıya fırlatmış. Bunu yaptıktan sonra da oyuncağını kaybeden bebek gibi yine ağlamaya başlamış. Torunun ağlamasına dayanamayan gökyüzü şefi, her şeyden habersiz son kutuyu da ona vermiş. Bebek kutudan çıkan güneşi görünce hemen kuzguna dönüşmüş ve gagasında güneşle beraber uçarak oradan uzaklaşmış. Artık güneş sayesinde yeryüzü aydınlığa kavuşmuştur.
Kuzgun daha sonra yosunlardan bir merdiven yaparak okyanusun dibine kadar inmiş ve karadakilere benzer hayvan keşfetmiş. Tekrar yukarı çıkan kuzgun ilk insanlara ağ ile balık tutmayı öğretmiş. Kuzey Amerika mitolojisinin değişik varyantlarında kuzgun yaratıcı bir ilah olarak karşımıza çıkmaktadır.
Polinezya mitolojisinde yosun olan erkek, dişi olan balıkla birleşerek büyük metalik bir taş doğurur. Bu taş çatlayıp biri dişi diğeri erkek olan ikiz çocukları dünyaya getirir. Buradan göğün, yerin ve yeraltının tanrısal kuşağını meydana getirir.
Yorumlar
Yosunlar aslında merdivene de benziyor
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız