Teselya’daki Pherai kenti kralı olan Admetus, Kiklopları öldürdüğü için Apollon, Olympos’tan sürülür ve bir yıllığına kendisine hizmet eder.

Admetus, Pelias’ın kızı Alcestis ile evlenir. Fakat düğün günü tanrıça Artemis’e kurban sunmayı unutur. Artemis de bunun karşılığında Admetus’tan kendisini kurban etmesini ister. Apollon araya girer ve Artemis ve kader tanrıçalarını yumuşatmaya çalışır. Fakat nafile… Ancak ve ancak Admetus‘un yerine birisi kendi canını bağışlarsa kaderinin değişebileceğini söylerler.

Admestus sırasıyla annesine, babasına ve uşağına giderek kendisi yerine canını vermelerini ister. Ama hiçbiri onun bu isteğini kabul etmez. Ama karısı onun için kendi canından vazgeçmeye hazırdır. Alcestis zehir içerek ölür ve ölüler diyarına gider.

Herkül yeraltı dünyasına yolu düştüğünde eski dostu Admetus’un karısının da orada olduğunu öğrenir. Bunun üzerine Hades’le güreşe tutuşur. Güreşte Hades’i yenince Alcestis’i alarak yeryüzüne dirilterek geri getirir. Tekrar dirilmek Alcestis’i daha da güzelleştirir.

Herkül, Admetus’un sarayına gider ve dostunu çok üzgün halde bulur. Bunun üzerine Herkül, kendisini teselli etmesi için ona bir bakire hediye edeceğini söyler. Fakat Admetus eşinden başka hiç kimseyi istemediğini, bu yüzden de bakireyi kabul edemeyeceğini söyler. Herkül bakirenin elini Admetus’un eline tutuşturur. “Önce bir bakireye bak ve kederinden kurtul artık.” der.

Admetus kadının yüzündeki peçeyi kaldırınca ne görse beğenirsiniz? Karşısında karısı Alcestis! Biri kendisini onun uğruna feda ederek, diğeri ona sadık kalarak birbirlerine olan aşklarını ispat ederler ve en nihayetinde yeniden kavuşurlar.