Maori efsanelerine göre dünyada sadece tanrıların bulunduğu dönemde, ilk tanrılar Rangi ve Papa’nın sadece erkek çocukları varmış. Bunlardan biri de Tane’ymiş. Tane ormanları gezer ve ağaçları dikermiş. Ağaçlar büyümeye başladıktan sonra da pek işi kalmamış ve haliyle canı sıkılmaya başlamış.
Kendisine bir eş bulmak istiyormuş ama nereden bulacağını bilmiyormuş çünkü dünyada bulunanların çoğu erkekmiş. Birkaç eşle birlikte olduysa da onlardan doğan çocukları sürüngen, taş ve akıntılar olmuş. Bu da Tane’yi mutlu etmemiş.
Bir gün kumsalda çamur ve kumu karıştırarak kendisine bir eş yaratmış: Topraktan olma bakire (Hine-hau-one). Birlikte olmuşlar ve bu birliktelikten Şafak Bakiresi (Hine- Titama) doğmuş. Şafak Bakiresi büyürken Tane ona babasının kendisi olduğunu söylememiş ve bu sayede büyüyünce onu da kendine eş yapmış.
Şafak Bakiresi bir gün gittiği bir köyde Tane’nin babası olduğunu öğrenince dünyası başına yıkılmış. Kendisini dünyanın en derin yeri yeraltı dünyasına kaçmış. Tane, onun yokluğunu fark edince aramaya koyulmuş. Onu sözleri şöyle olan bir şarkıyı söylerken duymuş:
“Sen benim babam Tane misin?”
Bu şarkıyı duyunca Şafak Bakiresinin yeraltında olduğunu ve gerçeği bildiğini anlamış ama yanına engellendiği için gidememiş.
Şafak Bakiresi bir gün gittiği bir köyde Tane’nin babası olduğunu öğrenince dünyası başına yıkılmış. Kendisini dünyanın en derin yeri yeraltı dünyasına kaçmış. Tane, onun yokluğunu fark edince aramaya koyulmuş. Onu sözleri şöyle olan bir şarkıyı söylerken duymuş:
“Sen benim babam Tane misin?”
Bu şarkıyı duyunca Şafak Bakiresinin yeraltında olduğunu ve gerçeği bildiğini anlamış ama yanına engellendiği için gidememiş.
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız