Biz size kavuşamayan imkansız aşkları anlatalım, siz de bunlara bakıp ibret alın ve sevdiğinize sarılın, sevginizi söyleyin, hissettirin. Açılamadıysanız açılın, tam sırası.
APOLLON VE DAPHNE
Hiç evlenmeyeceğine yemin eden su perisi Daphne’ye, Apollon görür görmez aşık olur. Daphne’nin peşini bırakmaz, her yerde onu takip eder. Daphne kaçtıkça Apollon kovalar. Daphne’nin kaçmaktan gücü tükenince Toprak Ana’ya onu saklaması için yalvarır. Toprak Ana onu toprakla bütünleştirir ve onu ağaca dönüştürür.
Defne ağacının adı nereden geliyor sanıyorsunuz?
ENDYMION VE SELENE
Ay tanrıçası Selene ve yakışıklı çoban Endymion birbirlerine aşık olur. Fakat tanrılar bu aşka izin vermez. Tanrılar Endiymion’un ölümüne karar verir. Zeus çobanı öldürmek için yanına gittiğinde kızına ne kadar aşık olduğunu görür. Aşıklara kıyamayınca Endymion’a bir dilek hakkı sunar. Endymion’da sonsuz uyku diler. O günden sonra Selene dolunay ile gökyüzünü aydınlatıp sevdiğini arar.
PYGMALION VE GALATEA
Pygmalion adındaki heykeltıraş, kendi yaptığı ve Galatea adını verdiği heykele aşık olur. Heykel gibi eşi olması için yakarır. Bir sabah uyandığında heykeli canlanmış bulur. Pygmalion daha sonra bir komplekse adını verir.
HERO VE LEANDER
Aşka yasaklı olan rahibe Hero ve tapınağa gelen Leander birbirlerine aşık olurlar. Leander her gece yüzerek kuleye gelir. Fırtınalı bir gecede Leander boğazın sularına gömülür. Bunu duyan Hero da suya atlayarak intihar eder. Bu hikaye Çanakkale Boğazı’nda gerçekleşir.
ARES VE APHRODITE
Aphrodite, Hephaistos ile evliyken Ares’le birbirlerine aşık olurlar. Her gece gizli gizli buluşurlar. Güneş onları görüp Hephaistos’a haber vermesin diye sabah ayrılırlar. Bir sabah uyuyakalırlar ve güneş Hephaistos’a haber verir. Örümcek ağından bile ince bir ağ yaptıran Hephaistos, yatağın iki başına ve tavana bu fileyi takar. Fileye takılan yasak aşıklar tanrıların karşısında rezil olurlar.
NARCISSUS VE ECHO
Peri kızı Echo, Narcissus’a umutsuz şekilde aşık olur ama Narcissus aşkına karşılık vermez. Günden güne aşkı onu eritir ve ölür. Kemikleri kayalara ve sesi de eko dediğimiz yankıya dönüşür. Bu durum tanrıları çok kızdırır ve Narcissus’u cezalandırmak için nehre baktığında kendi yansımasına aşık ederler. Narcissus bu yüzden nehrin başından hiç ayrılamaz. Zamanla o da eriyip gider ve nergis çiçeğine dönüşür.
Narsisizm adı nereden geldi sanıyorsunuz?
PYRAMUS THISBE
Birbirlerine komşu evlerde yaşayan iki genç aşık olurlar ancak aileleri evlenmelerine izin vermez. Onlarda çaresiz kaçmaya karar verirler. Dut ağacının altında buluşmak üzere sözleşirler. Thisbe dut ağacının orada avından dönen bir aslanla karşılaşınca bir mağaraya sığınır ancak kaçarken atkısını düşürür. Daha sonra Pyramus gelip Thisbe’nin atkısını ve aslanı görünce öldüğünü zanneder. Aşk acısına dayanamayan Pyramus kılıcını kalbine saplar. Kanlar toprağa, oradan da dut ağacının meyvesine ulaşır ve bembeyaz meyve kızıla döner. Thisbe mağaradan çıkıp ağacın oraya gelince Pyramus’u kanlar içinde bulur ve o da kılıcı göğsüne saplayarak kendini öldürür.
Kara dut ağacı nereden geldi sanıyorsunuz?
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız