Pek çok kültürde karşımıza çıkan ruh veya doğaüstü yaratıklardır. İnsan görünümünde, çok küçük, uçan, büyü yapabilen ve geleceği görebilen varlıklardır.

Periler yaşadıkları ortamın koruyuculuğunu yaparlar. Yaşadıkları ortama göre 4’e ayrılırlar:

1. Kara Perileri: Aldeid ve Napaea (Vadi), Auloniad (Yayla), Leimakid (Mera), Oread (Dağ), Minthe (Nane), Hesperid (Bahçe)
2. Su Perileri: Helead (Bataklık), Okeanid (Okyanus), Nereid (Akdeniz), Naiad (Tatlı Su)
3. Ağaç Perileri: Dryad (Meşe), Leuke (Kavak), Epimeliadlar (Elma), Meliae (Dişbudak)
4. Yeraltı Dünyası Perileri: Lampadeler

Yunan mitolojisinde en çok geçen periler Thetis ve Echo’dur. Önce Thetis’ten biraz bahsedelim.

Thetis deniz tanrısı Nereus’un kızıdır. Zeus, Thetis’in bir tanrıdan çocuğu olursa onun, kendisini tahtından edeceği kehaneti öğrenir. Kardeşi Poseidon’la hemen planların peşine düşer. Thetis’i ölümlü kral Peleus’la evlendirmek isterler. Tabii Thetis kabul etmez. Bunu duyunca Peleus’un gururu kırılır ve Thetis’e tuzak kurmaya karar verir.

Thetis’i deniz kenarında uyurken yakalayan Peleus, onun şekil değiştirip tüm kaçma çabalarını yok eder ve onu evliliğe razı eder. Thetis bir istemedi falan ama sonra bu çiftin bir bebeği olur. Hem de bu oğlan kim biliyor musunuz? Sonrasında kahramanlık ve gücüyle tanıdığımız Achilles.

Gelelim Echo’ya. Kendini beğenmiş, sudaki yansımasına aşık olan bir peridir. Bu yüzden eriyip biter. Geriye de sadece sesinin yansıması kalır. Yani ekosu kalır…