Antik Mısır’da kadın sosyal hayatta statülerine göre ayrılıyordu. Statüleri de eşitlik temelli bir düzen üzerine kurulmuştu. Çağdaşı olduğu diğer uygarlıklardan farklı olarak kadın, inanç sistemi başta olmak üzere sosyal hayatta en az erkekler kadar söz sahibiydi. Örneğin tapınaklarda eril tanrıların hemen yanında eş boyutlarda tanrıça figürleri yerini almaktaydı.
Pek çok önemli ve etkili pozisyonlarda söz sahibi olan kadın, erkeklere verilen yasal ve ekonomik haklardan yararlanabilirdi. Kadın erkeklere tanınan eş seçimi, evlilik, boşanma, mülk ve iş sahibi olma gibi yasal haklardan eşit yararlanma hakkına sahipti. Kadınlar meslek seçimlerinde özgürce hareket edebilecekleri sosyal statülere sahip olduğu için cinsiyet ayrımı yapılmaksızın mesleklerini seçebiliyordu. Yetenekleri doğrultusunda seçtikleri meslekler arasında; müzisyenler, dokumacılar, kuaförler, muhasebeciler, dansçılar, rahibeler ve krallık yöneticileri bulunmaktadır.
Mısır’da tarihi belgelerde özellikle tıbbın tüm alanlarında kayıtlara geçmiş kadın uzmanlar bulunmaktadır. Çünkü kız çocuklarının eğitimi sınıfsal hiçbir ayrım yapılmadan henüz 4 yaşında iken başlıyordu. Bilim, matematik, geometri, hiyeroglif gibi farklı alanlarda eğitim alan öğrenciler diplomalarını hayatın her alanında kullanabiliyordu.
Mısırlı kadınlardan biri olan Peseshet, tıp alanında kendini geliştirmiş bir şifacıdır. Resmedildiği mezar gravürlerinde kendisi doktor olmasının yanı sıra ‘doktorların yöneticisi’ olarak adlandırılmıştır. Doktorların yöneticisi olmasına ilaveten kadın doktorların yöneticisidir. Mısırlı kadınlar hayatın her alanında var olma şansı elde ettikleri için, hayallerini gerçekleştirebildikleri ve özgürce aile yaşamlarını güçlendirebilmeleri nedeni ile toplumsal refah üst seviyelere ulaşmıştır.
Kaynak: Nilgün Türk
Yorumlar
Eski medeniyetlerde de haklar varmış
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız