Tufan’ın Sümer versiyonu, hepimizin bildiği Nuh Tufanı ile büyük benzerlikler içerse de tabletin çok hasarlı olması sebebiyle bazı noktaları anlaşılamamıştır. Tabletten anladığımız kadarıyla, tanrılar bilmediğimiz bir sebeple insanlara kızarlar ve onlara insanoğlunun soyunu kurutacak bir felaket hazırlarlar. Tabletlerde bu kararın Tanrı An ve Enlil öncülüğünde alındığı belirtilmektedir. Tabletlerde diğer tanrıların bu karara çok üzüldüğü, gözyaşı döktüğü, ağıt yaktığı belirtilmiştir.

Bu dönemde ülkenin kralı Ziusudra isminde, tanrılara bağlı, ahlaklı bir adamdır. Tanrılardan biri, bir duvar dibinde Ziusudra ile gizlice konuşur ve ona insanlığının tohumunu kurutmak için bir tufan olacağını ve hazırlık yapmasını söyler.

Bunun üzerine Kral Ziusudra dev bir gemi inşa eder. Tufan başladığında yedi gün, yedi gece boyunca tüm ülkeyi kasıp kavurur. Dev dalgalar gemiyi sarsmaya başlar. Tam o esnada güneş tanrısı Utu ışınlarını göndererek Ziusudra’nın gemisini korur. Kral Ziusudra, Tanrı Utu önünde yerlere kapanır ve onun onuruna bir öküz ve bir koyunu kurban eder.

Kral Ziusudra daha sonra bu çabaları sebebiyle tanrılar tarafından ödüllendirilir ve ona da ölümsüzlük bahşedilir.

Donna Rosenberg “Dünya Mitolojisi” isimli kitabında bu kararı Tanrı Enlil’in aldığını ve diğer tanrıların da bu kararı desteklediğini anlatır. Ancak Su Tanrısı Enki, diğer tanrılarla hemfikir değildir. Bu sebeple Kral Ziusudra ile konuşan da odur. Ona insanlığı korumak için dünya nimetlerinden vazgeçmesini öğütler. Evini parçalayarak dev bir gemi yapmasını, gemiye tüm akrabalarını ve hayvanlarını alarak saklanmasını; tahıllarını ve yiyeceklerini gemide depolamasını söyler. Ayrıca kara bulutlar gökyüzünü kapladığında geminin hareket saatinin geleceğini söyler. Fırtınanın sonunda bazı canlıların kurtulduğunu öğrenen Enlil çok sinirlenir ancak diğer tanrılar onu yaptığının sonuçlarını anlayınca hatasını anlar ve Ziusudra ve karısının artık tanrı olarak yaşayacağını ve ölümsüz olacağını söyler.