Kuş gövde ve kanatlarına sahip Harpia, kadın başına sahip açgözlü yaratıktır. Harpy veya Harpiyalar olarak da bilinirler. Tanrılar tarafından ruhları ve çocukları kapıp kaçırmakla görevlendirilmişlerdir.
Eski Yunanca Harpiya, kapıp kaçmak anlamına gelir.
Başlangıçta Harpiyalar güzel yüzlü olarak tasvir edilir. Zamanla soluk yüzlü, uzun saçlı, pis kokulu, pirinç pençeli ve kanatlı canavarlara dönüşürler.
Erken dönem Yunan inanışında Harpiyalar, rüzgar ruhudur. Ölülerin ruhunu Hades’e taşırlar.
Efsaneye göre Harpiyalar, dokundukları her şeye iğrenç koku bulaştırırlar. İlginçtir ki bakır sazlardan korkarlar.
Trakya Kralı Phineus, tanrılara hakaret ettiğinde Harpiyalar, yemeklerini çalar veya yemeklerine üzerine pislerler.
Argo Destanı’nda Argonautlar’dan Boreasoğulları Kalais ve Zates kendilerine yardım eden kralı Harpiyalardan kurtarmak için Harpiyalar’ın peşine düşerler. Ancak Harpiyalar sadece Boreasoğulları tarafından yakalanırlarsa ölürler. Eğer yakalanmazlarsa Boreasoğullarının kendileri ölür.
Kovalamaca esnasında uçan Harpiyaların birincisi Harpys adını vereceği nehre; ikincisi Strophades adalarına düşer. Fakat Iris ve Hermes, Boreasoğullarının karşısına dikilir ve Harpiyaları öldürmelerini engellerler. Bunun üzerine Harpiyalar da kralı rahat bırakacaklarına dair söz verirler.
Yorumlar
Çok çirkinler
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız