Yunan mitolojisinde gökyüzünün kişileştirilmesi olarak karşımıza çıkan Uranus’un doğuşu, Gaia’nın kendisini yaratmasıyla gerçekleşir. Doğanın ve toprağın ana tanrıçası olan Gaia, Uranus’u doğurarak cennetin ve gökyüzünün ilk varisi olur. Uranus’un doğumu, yaradılışın başlangıcını ve aynı zamanda kozmik dengeyi temsil eder. Uranus aynı zamanda Yunan mitolojisinde cennetin ve gökyüzünün kişileştirilmesidir.
Gaia, kendine eş olarak Uranüs'ü seçer ve onunla birliktelik yaşar. Bu birleşmeden, on iki Titan, üç Tepegöz ve üç Hekatoncheire gibi güçlü varlıklar dünyaya gelir. Uranüs'ün çocukları, mitolojinin önemli figürleridir ve doğanın çeşitli yönlerini simgelerler.
Ama Uranüs'ün çocuklarına duyduğu nefret, Gaia'nın ve oğlu Cronus'un onu devirmek için bir plan yapmalarına yol açar. Uranüs, çocuklarını toprağın derinliklerine hapseder ve bu hareketi doğanın dengesini bozar. Bu durum, Gaia ve Cronus'un intikam almalarını ve iktidarı ele geçirmelerini sağlayacak olaylar zincirini başlatır.
Uranus, kendi çocuklarından nefret ediyor ve onları görünmez kılmak için toprağın derinliklerine saklıyordu. Ayrıca Tepegözlerin ve Hekatoncheireların gücünden korktuğu için onları Tartarus’a hapsetti. Gaia, Uranus'ün çocuklarına kötü muamelesine üzüldü ve onu durdurmak için bir plan hazırladı. Ancak, bu plana sadece en küçük oğlu Cronus yardım etmeye istekliydi. Gaia, gri adamanttan bir orak yaparak onu Cronus'a verdi ve yatak odasında sakladı.
Uranus, şehvetle Gaia ile yatmak üzere odaya girdiğinde, Cronus fırsatını kullanarak orakla vurarak Uranüs'ün cinsel organlarını kesti. Akan kanlar Gaia'yı hamile bıraktı ve bu hamilelikten Erinyes (Öfkeler), Devler ve Meliae (ağaç perileri) doğdu. Uranus'ün kesilen cinsel organları denize atıldı ve deniz köpükleri arasında tanrıça Aphrodite doğdu.
Uranus, çocuklarını azarlayarak onlara Titanlar adını verdi ve yaptıklarının bedelini ödeyecekleri konusunda uyardı. Cronus ve Rhea evlendiğinde ise tarih tekerrür etti. Uranüs ve Gaia, Cronus'u kendi çocukları tarafından devrileceği konusunda uyardı ve bu da Cronus’un her çocuğu doğar doğmaz yutmasına neden oldu.
Rhea çaresiz kalarak Uranus ve Gaia'dan yardım istedi ve onların yardımıyla Zeus'u Girit'te doğurdu. Zeus büyüdüğünde, babasını kardeşlerini kusmaya zorladı. Bu, Cronus ve Titanlar ile Zeus ve kardeşleri (Olimpos tanrıları) arasında on yıllık bir savaşa (Titanomachy) yol açtı. Bu savaş sırasında deniz kudurdu, yer sarsıldı ve gökler titredi.
Zeus, ilk eşi Metis ile evlendikten sonra, Uranüs ve Gaia, Metis'in babası kadar güçlü ve bilge bir kız ile tanrıların ve insanların kralı olacak bir oğul doğuracağını kehanet ettiler. Zeus, bu kehanetin gerçekleşmesini engellemek için hemen Metis’i yuttu. Ancak, Metis zaten kızlarına hamileydi ve çok geçmeden tanrıça Athena, Zeus’un başından doğdu.
Güneş sistemimizdeki gezegenler arasında Uranüs’ün olması biraz manidar tabii değil mi? Gökyüzünün kişileştirilmiş halinin bir gezegeni olmalıydı tabii ki. O yüzden güneş sistemimizdeki yedinci gezegen Uranüs’tür. Gezegen 1781 yılında İngiliz-Alman gökbilimci William Herschel (1738-1822) tarafından keşfedildi ve resmi olarak yeni bir gezegen olarak kabul edilmesi iki yıl sürdü. Herschel ona İngiltere Kralı III. George adına Georgium Sidus adını vermek istedi ama ilkel tanrının onuruna Uranüs olarak adlandırılmasını öneren gökbilimci arkadaşı Johann Elert Bode oldu; bu karar bilim adamları tarafından coşkuyla kabul edildi.
Ayrıca hadi alın size ilginç bir bilgi daha Uranüs, teleskop yoluyla keşfedilen ilk gezegendir.
Yorumlar
Beğendiniz mi?
Beğendiniz mi?
Beğendiniz mi?
Çok ilginçmiş
aaa çok ilginç renginden olsa gerek
Ben Jüpiter'i ilk zannederdim
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız