Meşe ağacı dünyanın pek çok bölgesinde bulunan, 25m boyuna ve 2m gövde genişliğine ulaşabilen, yaz-kış yapraklarını dökmeyenleri de bulunan kerestesi dayanıklı bir ağaçtır. Meşe ağacı neredeyse tüm eski kültürlerde kutsal kabul edilmiş, Eski Yunan’da Zeus, Mezopotamya’da Baal, İskandinavya’da Thor ile ilişkilendirilmiştir. Kuzey Amerika Yerlileri, Keltler, Yahudiler ve daha pek çok halk tarafından saygı görmüştür.
Yahudi mitolojisinde Tanrı, Nuh’a gemisini meşe ağacından yapmasını emretmiştir.
Yunan mitolojisinde Dodona’da bir meşe ormanı içerisinde yer alan Zeus tapınağında, çeşitli konular için bilgilerine başvurulan rahibeler, meşe ağacının yapraklarının hışırtısını dinleyerek kehanette bulunurlardı. Tıpkı Zeus gibi Roma mitolojisindeki eşdeğeri Jüpiter de meşe ağacı ile ilişkilendirilmiştir. Ayrıca her iki toplum da insanoğlunun ilk besinin meşe palamudu olduğuna inanmaktaydı.
Kelt mitolojisinde gök gürültüsü tanrısı Taranus’un sembolü olarak kutsal kabul edilen Meşe ağacı, Keltçe “druid” olarak adlandırılmıştır. Bu aynı zamanda Kelt rahiplerinin de ismidir. Hristiyanlık öncesinde druid rahipleri ayinlerini meşe ormanlarında gerçekleştirmekteydi. Hıristiyanlık sonrasında ise meşe ağaçlarına eski dini kötülemek için olumsuz nitelikler yakıştırılarak iblis, ejderha ve cücelerin yaşam alanı olarak görülmüşlerdir. Keltler meşe ağaçlarına zarar verenleri bu ağaca bağladıktan sonra karnını deşip, bağırsaklarını ağaca dolayarak cezalandırırdı.
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız