Pek çok kültürde gece ile ilişkilendiren baykuş, ölümle özdeşleştirilmiştir. Bu yüzden baykuşlar korkulan, saygı duyulan, küçümsenen, takdir edilen bir kuş olmuştur. Aslında kültürlerin geneline bakıldığında zıtlıklar görülmektedir. Çünkü hem bilgelik hem de ahmaklıkla özdeşleştirilmiştir. Ölümün yanında doğum, iklim ve tıp ile de özdeşleştirilmiştir.
İngiltere’de baykuş görmenin şans getirdiğine; İskoçya’da gündüz baykuş görmenin uğursuzluk getirdiğine; İrlanda’da eve giren baykuş öldürülmezse dışarı çıkarken evin şansını da yanında götürdüğüne inanılmaktadır. Polonya ve Almanya’da doğum esnasında baykuş sesi duyulmasının çocuğa mutsuzluk ve şanssızlık getirdiğine inanılmaktadır.
Baykuşun uğursuz olduğuna inanılan inanç, Keltler ve antik kavimlerin baykuşu yeraltı dünyasının habercisi olarak görmesiyle başlamaktadır. Kafkasya ve Avrupa’nın diğer bölgelerinde de baykuş uğursuz olarak görülmektedir. İsveç’te cadılarla, Ermenistan’da şeytan ile özdeşleştirilmiştir. Rusya ve diğer Slav ülkelerinde baykuş sesinin duyulması ölümün habercisi olarak görülmektedir.
Hindistan’da baykuş gözü ve baykuş eti şifacılıkta kullanılmakta ve baykuşun farklı ötme biçimleri kehanetlerde kullanılmaktadır. Çin’de evin her köşesine baykuş figürü yerleştirilmesinin yıldırım çarpmasından koruyacağına inanılmaktadır. Japonya’da baykuş figürleri kıtlık ve salgın hastalıklara karşı koruyucu tılsım olarak kullanılmaktadır.
Kuzey Afrika’da Sahra Çölü’nün güneyinde baykuşlar büyücülerin habercisi olarak görülmektedir. Güney Afrika’da ise baykuşların hastalık getirdiğine inanılmaktadır.
Hindistan ve Eski Yunanistan’da baykuşlar bilgeliği ve yardımseverliği temsil etmektedir. Aynı zamanda baykuşların kehanet gücüne sahip olduklarına inanılmaktadır.
Ortaçağ Avrupası’nda bu durum yerini baykuşların gece, kötülük ve ölümün habercisi olduğu inancına bırakmıştır. 20. yüzyılda batıl inançların yerini bilimsel gerçeklere bırakmasının ardından, baykuşların uğursuz olduğu kanısı yavaş yavaş unutulmuştur.
YUNAN MİTOLOJİSİNDE BAYKUŞ
Baykuş Tanrıça Athena’nın kutsal hayvanıdır. Baykuş savaşta Yunan ordusuna eşlik ederdi. Aynı zamanda Yunanlıların, özellikle Atinalıların gündelik yaşamlarında yanlarında süs eşyası olarak taşıdıkları bir koruyucuydu. Savaş esnasında Yunan askerleri baykuş gördüklerinde Athena tarafından korunduklarını düşündürtürdü. Savaştan önce baykuş görürlerse, bunu savaşın zaferle sonuçlanacağına dair bir işaret olarak kabul ederlerdi.
Eski Yunan’da kadınlar doğum esnasında baykuş figürünü koruyucu tılsım olarak kullanırdı. Athena’nın baykuşu veya Minerva’nın baykuşu olarak adlandırılan ‘Athene Noctua’ bilgi, bilgelik, perspektif ve bilgeliğin sembolü olmuştur.
ROMA MİTOLOJİSİNDE BAYKUŞ
Roma mitolojisinde baykuş kesinlikle uğursuzdur. Baykuşun ötüşünün bir biçimi ölümün habercisi olarak görülmektedir. İlginçtir ki cadıların baykuş kılığına girip, bebeklerin kanını içtiğine inanılmaktadır.
Julius Sezar, Augustus, Commodus, Aurelius ve Agrippa’nın ölümünden önce baykuş tarafından haber verildiğine inanılmaktadır. Roma ordusu, Charrhea ovasında yenilgiye uğramadan önce bir baykuşun haber verildiğine inanılmaktadır.
Daha önce neden olduğu kötülükleri engellemesi için Roma’da evin kapısına ölü bir baykuş çivilenmektedir.
Tarım tanrıçası Ceres (Yunan mitolojisindeki Demeter), Hades tarafından yeraltı dünyasına kaçırılmıştır. Yılın yarısını yeryüzünde, diğer yarısını yeraltında geçirmektedir. Annesi onu yeraltı dünyasında hiçbir şey yememesi konusunda uyarmıştır. Fakat Ceres nar yemiştir. Bu durum Ascalpus tarafından anlatılınca çirkin sesli bir kuş olarak görülen baykuşa dönüştürülmüştür.
KUZEY AMERİKA YERLİLERİNİN MİTOLOJİSİNDE BAYKUŞ
Pima halkına göre; baykuş ölü ruhların sembolüdür. Ölümden sonra ruhların geçmek zorunda oldukları köprüde ‘Baykuş Kadın’ bekçilik yapacaktır.
Kwakiutl halkına göre; baykuşlar atalarının ruhlarıdır.
Tlingit halkına göre; baykuş sesi kullanıldığında savaşta düşmana karşı üstünlük kazanılmaktadır.
Siu halkına göre; savaşçılar baykuş tüyü taktıklarında uzağı daha iyi görürler.
Apaçi halkına göre; baykuş ölümle ilişkilidir. Kişi rüyasında bile baykuş görürse kısa zamanda ölecektir.
Cherokee halkına göre; şamanlar baykuşların hastalık getiren bir ruh olduğuna inanmaktadır.
Cree halkına göre; baykuşun çıkardığı ıslığa benzeyen sese, ıslık çalarak karşılık verildiğinde baykuş cevap vermezse öleceklerine inanılır.
Dakota Hidatsa halkına göre; baykuşlar cesur savaşçılar için koruyucu bir ruhtur.
Hopi halkına göre; baykuşlar ölülerin tanrısı, yangınların koruyucusu ve yeraltından gelen her şeyin kaynağıdır.
Inuit halkına göre; baykuşun bir zamanlar sihirli bir şekilde uzun gagası olan bir baykuşa dönüşen genç bir kızdır.
Lenape halkına göre; baykuş hayal ederlerse baykuşun onları koruyacağına inanılır.
Newuks halkına göre; ölümden sonra cesur ve erdemli olan insanların büyük boynuzlu bir baykuşa dönüştüğüne inanılır. Kötü olan insanların da peçeli baykuşa dönüştüğüne inanılır.
AZTEK MİTOLOJİSİNDE BAYKUŞ
Baykuş, yeraltı dünyası Tekholotl’un sembolüdür.
Fotoğraflara az bakınca çok tatlı hayvanlar baykuşlar ama uzun baktığınız zaman çok enteresan baktıklarını fark eder misiniz acaba siz de? Ben baktıkça biraz tedirgin oldum çünkü. Siz ne düşünüyorsunuz?
Kaynak: https://ozhanozturk.com/2019/02/02/folklor-ve-mitolojide-baykus/
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız