Hint Mitolojisinde tanrı Vishnu’nun yedinci avatarı olan Rama, Valmiki tarafından yazılan Ramayana manzum destanının başkahramanıdır. Destana göre Ayodha kenti kralı Daşaratha uzun bir süreden sonra at kurbanı töreni sayesinde 3 karısından 4 erkek çocuk (Rama, Bhrata ve ikiz olan Lakşamana ile Satrughana) sahibi olmuştur.

Delikanlılık çağına gelen Rama, Videha’nın kralı Janaka’nın Shiva’nın yayını germeyi başaran kişiye kızı Sita’yı verme sözünü duyunca katıldığı yarışmada yayı kolayca germiş ve kız ile evlenmeyi başarmıştır. Kral Daşaratha tahta kendi yerine Rama’nın geçmesini isterse de sözde köle bir kızın kehanetlerini dinleyen üvey annesi kralın halefi olarak oğlu Bharata’yı göstermesini istemiştir. Böylece prens Rama, üvey annesi Kaikeyi ile üvey kardeşinin yalanlarına inanan babası kral Daşaratha tarafından ülkesinden kovulunca, karısı Sita ve kardeşi Lakshmana ile birlikte Dandaka ormanında yoksul ve münzevi bir hayat sürmeye başlamıştır.

14 yıllık bu sürgün sırasında kahramanın karısı Sita iblisler (Rakşasalar) kralı 10 başlı Ravana tarafından Lanka (Seylan) adasına kaçırılınca Maymunlar kralı Sugriva, kahramana arabacısı Mahali’yi veren tanrı İndra ve Hanuman’ın yardımıyla düşmanının peşinden giderek 7 gün 7 gece süren bir mücadelenin ardından Ravana’yı öldürüp karısını kurtarmayı başarmıştır. Ülkesine dönen Rama karısının sadakatinden şüphe edince kadın bir cenaze ateşi hazırlatarak yakılmak istemiş, alevler kendisine dokunmayınca onurunu ve kocasını yeniden kazanmıştır.

Babasının verdiği söze karşı çıkmamak için sürgüne gitmekten çekinmeyen, özü sözü doğru, cesur ve yiğit bir savaşçı olan kral Rama Hint düşüncesinde ideal erkek profili olarak betimlenmiş, başına gelenlere rağmen doğru bildiği yoldan şaşmayan kahraman sonunda ülkesine dönerek babasının tahtını elde etmiştir. Rama, Sita, sadık bir eş modeli olarak gösterilen karısı Sati’nin ölümünden sonra çok yaşamamış cennete giderek tekrar Vishnu haline gelmiştir.

 

 

Kaynak: Özhan Öztürk- Dünya Mitolojisi