İslam öncesi Arap inanışında bereket ile ilişkilendirilen yıldız ve ay tanrıçası olan Allat, El-Lât, Alilat, Al Laht, Allatu, Alilat, Allāt ve Arapça اللات olarak da bilinir. Arapça ‘tanrıça’ anlamına gelen Al-Lat kelimesi Aşerah ve Athirat’ı tanımlamak için de kullanılmıştır.
Palmyra’nın koruyucu tanrıçası olan Allat Taif’te beyaz granit bir taşla sembolize edilmekte olup, Helenik dönemde Yunanlılarca Athena ve Aphrodite ile ilişkilendirilmiştir. Allat kimi yazıtlarda güneş ama daha çok Venüs gezegeni ile özdeşleştirilmiş, kimi yazarlarca Allah’ın karısı olarak görülse de daha çok Allah’ın 3 kızından birisi (diğerleri: Uzza ve Manat) kabul edilmiştir. Kuran’dan atıldığı iddia edilen bazı ayetleri konu alan Şeytan Ayetleri söylencesinde Allat ve kız kardeşlerinin bahsi geçmektedir. Güneybatı Ürdün’de bulunan Petra antik kentinde en önemli tanrıçası olan Al-Lat İslam öncesi Mekke’de Kâbe’de tapınılan 360 tanrıça putu arasında en güçlüsü kabul edilmekteydi. Al-Lat özellikle kentli olmayan göçebe çobanlar tarafından büyük saygı görmekteydi.
Orta Çağ Yahudi kaynaklarında Kâbe’nin duvarındaki siyah, parlak taş ‘Hacerü’l-Esved’ Lat ile ilişkilendirilmiş olup, Mekke-Medine arası bir yerleşim olan Kudayd kasabasında Lat’ı sembolize eden bir başka karataşın bulunması dahası Frigya’da ana tanrıça Kibele’nin siyah bir taş ile sembolize edilmesi de bu düşünce ile paralellik gösteren örneklerdir. Ayrıca Manat, Duş Şara, Phoureima kültlerinde siyah taş tapımı bulunmaktadır.
Kaynak: Özhan Öztürk- Dünya Mitolojisi
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız