Aslında ateşe tapmayan Zerdüştler, onu "dini olmayan işlerde kullanılmayacak kadar kutsal'' kabul ediyorlar. Bu nedenle ölülerini asla yakmıyorlar. Cesedi ortadan kaldırmak için akbabalara atıyorlar... Ateş üzerinde yürüme ritüeli İspanya, Yeni Zelanda, Bulgaristan ve Tahiti gibi yerlerde hâlâ uygulanıyor. Bir başlangıç ayini ve masumiyet sınavı olarak görülen ateş üzerinde yürüme, düşüncenin madde üzerindeki zaferi olarak nitelendiriliyor.
Ateşlerin üzerinden yara almadan geçebilmek, doğaüstü güçlerden çok bilimsel prensiplerle açıklanıyor. İnsan dokusunun ana maddesinin su olması, bu mucizevi olayın temelinde yatan önemli bir etken... Suyun geniş bir ısı kapasitesi var. Bu nedenle, ayağın yaralanacak kadar ısınması için, ayağa çok miktarda enerji transfer edilmesi için gereken sürenin geçmesi gerekiyor. İnce, kırmızı renkli kömür tabakasının, tahmin edildiğinden daha az enerjisi var. Üstelik, ateş üzerinde yürüyenler de bunların üzerinde o kadar uzun süre kalmıyorlar.
Bu cesur insanlar, "Leidenfost etkisi"yle de korunuyor olabilirler. Buetki, sıcak bir yüzeye su damlatılarak da gözlemlenebiliyor. Damlanın yüzeyle temas ettiği kısmı, bir gaz tabakası oluştururak anında buharlaşıyor. Bu gaz tabakası, damlaların kaymasına izin veriyor ve bir bariyer görevi yaparak enerjinin kolayca akmasını engelliyor. Ateş üzerinde yürüyen kişinin tabanındaki nem de buna benzer bir etki yaratıyor olabilir. Çünkü, ateş üzerinde yürütme ayinleri genelde, otların çiy nedeniyle ıslak olduğu geceleri açık havada yapılıyor... Bu nedenle, ateş üzerinde yürümeyi evde denemek pek de mantıklı bir şey olmasa gerek...
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız