Günlerden bir gün bir sebepten ötürü bir yerde yabancı uyruklu bir hanımefendiye eşlik etmem gerekti.
Ona yapacaklarını anlatmam ve yanında olmam gerekiyordu.
Özetle İngilizce konuşmam gerekiyordu.
İngilizce okuma ve yazma becerisi ile konuşma becerisi apayrı mevzular ve hak verirsiniz ki günlük hayatta sıklıkla İngilizce konuşmuyoruz. Bu nedenle İngilizce konuşabilmek ayrı bir meziyet, hem beceri hem de özgüven gerektiriyor.
Beceri kısmını hallettim sayılır, rüyalarımda ve kendi kendime akıcı bir şekilde İngilizce konuşabiliyorum (alkış) ama bir başkasıyla hem de yabancı uyruklu biriyle İngilizce konuşmak bambaşka.
BU ARADA ARKADAŞLAR SOSYAL ANKSİYETEM VAR BEN TÜRK VATANDAŞI OLAN BİRİYLE TÜRKÇE KONUŞURKEN DE ZORLANIYORUM.
Neyse. Olayımıza dönelim.
Başlıktan da anlayacağınız üzere yabancı uyruklu hanımefendinin kulakları biraz ağır işitiyordu. Ve ben zaten İngilizce konuşurken zorlanırken bir de yüksek sesle İngilizce konuşmak zorunda kalmıştım.
Ama ailenizin editörü bubble30 kardeşiniz bu işin de üstesinden gelerek hanımefendinin işini layıkıyla halletti ve kendisinden de memnuniyetine dair geri dönüş aldı. Maşallah diyelim ve içeriğimizi burada noktalayalım.
Sizin de buna benzer bir anınız var ise lütfen yorumlarda bizimle paylaşın!
Yorumlar
Helal sana bubble30!
bubble30 ile anılar işte…
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız