Belediye Hekimi olarak çalıştığımız bir dönemde normal ölüm raporları için çağrılırdık. Çok şükür hiç şüpheli bir durumla karşılaşmadık. Zor bir süreçti...
Adli Tıpta ölüm saatinin tam olarak belirlenmesi için bir yöntem yoktur. Kişiye bağlı etkenler ve çevre faktörleri hep birlikte değerlendirilir. Göz içi sıvısındaki potasyum ve ürik asit değerleri ile ölüm saati belirlenmesi konusunda çalışmalar vardır. Yaklaşık bir süre tahmin edebilmek için bazı bulgulardan yararlanılır:
-Ölü lekeleri
-Ölü soğuması
-Ölü katılaşması
-Ölü kokuşması
*Ölü lekeleri: Kan akımının durması ve ve kan hücrelerinin parçlanması sonucu, yerçekim etkisine göre oluşur. Pozisyona göre yere yakın bölgelerde gözlenir. Ölümden yaklaşık 3 saat sonra başlar. 24 saatte tamamlanır.
*Ölü soğuması: Deri çabuk soğur ama iç organlar bir süre daha sıcak kalır. Çevre faktörleri etkili olduğu için sadece ısıya bakarak ölüm zamanı hesaplanamaz.
*Ölü katılaşması: Önce küçük kaslarda başladığı için parmaklar kapanır. 3-5 saatte başlar. 10-15 saatte tüm vücuda yayılır. Kas proteinleri bozulunca gevşeme başlar ve 36 saatte kaslar yine gevşer. Ölü katılığına bakarak ta tam zaman verilemez. Ölüm saatini belirlemede kas protein ölçümleri ile ilgili çalımalar da vardır.
*Kokuşma: Hava sıcaklığı ve açık hava olup olmaması etkiler. Açık ve sıcak havada 24 saatte kokuşma başlar. Kokuşma karın sağ alt kısmında ve çekum denilen kalın bağırsak bölgesinde başlar. Çocuklar yaşlılara göre, şişmanlar da zayıflara göre daha hızlı kokuşur.
Bazen nemli ortamlarda kalan ceset bölgeleri vücuttan açığa çıkan kalsiyum ve magnezyum nedeniyle sabunlaşır ve çürümeden uzun süre kalabilir. Adli tıp açısından önemlidir.
Yine nadiren ceset aşırı sıcak ortamlarda kuruyarak kalır ve çürüme olmaz. Bu durum mumyalaşmadır ve Adli Tıp için önemlidir.
Sadece kemiklerin kalması toprağın yapısına göre 3-10 yıl arasındadır.
Ayrıntıya girmemek daha iyi galiba...
Devam edecek...
Yorumlar
Zor bir iş
elinize sağlık
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız