İlk kez 1552' de ağrı tanımlamasında, merkezi sinir sistemine (beyin ve omurilik) ek olarak periferik sinir sisteminin (diğer tüm sinir ağı) de önemli olduğu açıklandı ve ilk kez 1872' de fantom hissi ve fantom ağrısı ifadeleri kullanıldı.
Kişinin daha önceden hastalık veya kaza sonrası kaybettiği kol, parmak veya bacağını hala varmış gibi hissetmesi fantom hissi, beraberinde ağrı, karıncalanma veya kaşıntı gibi duyduları hissetmesi fantom ağrı olarak adlandırılır. Bu olasılık %60-80 olarak bulunmuştur. Genellikle 1-2 yıl içinde bu his kayboluyor. Ancak dayanılmaz ağrı olarak tanımlayanlar tedavi programına alınıyor. Hastalar tarafından özellikle uç kısmlarda hissedildiği ifadelenmiş. Örneğin bacak kaybında, ayak parmakları, topuklar ve bilek kısmında hissedildiği raporlanmış.
Operasyonla çıkarılan diğer organların beyin tarafından hala varmış gibi algılanması da gözlenebilir. (örneğin meme veya safra kesesi gibi) Bu durumda da fantom organ ve fantom ağrı gözlenebiliyor.
Bu organlarını kaybetmiş kişilerde öncesinde şiddetli ağrı yaşadılarsa bu şikayet daha sık gözlenmektedir.
Özellikle çatışma bölgesinde olup uzuv kaybı yaşayan ordu mensuplarında da sık ratlanabilen bir durumdur. O an yaşadığı ağrı ve psikolojik stres bunda etkili olabilir deniyor.
Şikayetler tedavi gerektirecek kadarsa;
-Kuvvetli ağrı kesiciler denenir.
-Erken protez kullanılması normal hayata dönmesi açısından bu bulguları azaltabilir.
-Psikolojik tedavi ve özellikle 'Ayna Terapisi' (organ yokluğunun görsel olarak beyni uyarması) etkili olabilir.
- Etkili olmazsa omurilik pili takılabilir.
*Paylaşımlar kısa bilgilendirme amaçlıdır. Tanı veya tedavi önerisi değildir.
Yorumlar
elinize sağlık
Gerçekten ilginçmiş
elinize sağlık
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız