870 yılında Türkistan'ın Farab bölgesinde doğdu. 950 yılında Şam'da öldü.
Felsefe (Aristodan sonra ikinci öğretmen olarak adlandırılır), Mantık, Matemetik, Kimya, Psikoloji, Müzik (sesler ve notalar) ve Tıp (özellikle nöroloji) konularında çalışmaları ve eserleri var. Değişik kaynaklarda 100-160 arası eseri olduğu söylenir.
Batıda "Alpharabius" ismi ile tanınır. Eserleri ağırlıklı olarak  felsefe konusunda tercüme edilip yayılmıştır. Tıbbi eserlerine dair fazla bir yayın yoktur.
 

*Sağlıkla ilgili olarak İnsan fizyolojisi ve anatomisi, nöroloji, biyoloji ve psikoloji gibi konularda eserleri bulunur.
*İnsan bedenindeki tüm organlar, hastalıkların çeşitlendirilmesi ve ilaçlarla ilgili ayrıntılı bilgiler aktarmıştır.
*Sağlıklı bir bedene sahip olmak için gerekli esasları belirlemiştir.
*"Ruh ve beden mutlak birlik içindedir. İkisi de aynı anda doğar. Sağlıklı bir  ruh için sağlıklı bir beden gerekir." ifadelerini kullanmıştır.
"Yalnız bir bireyin, diğer bireylerin yardımı olmadan tüm mükemmelliklere tek başına ulaşamayacağı ve her insanın başkaları ile  iletişimde olması gerektiği" sonucuna varmıştır. 
 

*Sinirleri iki tipe ayırmıştır. Hissi sinirler ve hareket sinirleri. Yüksek olasılıkla kalpte ve omurilikteki sinir düğümlerinden haberi vardı. 
*Yazılarından anlaşıldığı üzere sinirlerin beyinden çıkıp omuriliğe oradan da diğer sinirler ile bedene yayıldığını biliyordu.
*İnsanları hayvanlardan ayıran iki özelliğin konuşabilmek ve akıl olduğunu belirtir.
 

* Onun notalar sesler ve musiki  konusundaki çalışmaları ve dolayısı ile müzikle tedavi  çalışmaları mevcuttu. Bundan esinlenerek günümüzde Müzikoterapi (ses ve ritm uyumu ile tedavi), tamamlayıcı bir tıp yöntemi olarak kabul ediliyor. Bazı Psikolojik bozuklukların tedavisinde faydalanılıyor.
Yazıyı onun güzel bir sözü  ile bitirilem.

"Önce doğruyu bilmek gerekir, doğru biliniyorsa yanlış bilinir. Önce yanlış bilinirse doğruya ulaşılamaz."

Neyin tam doğru neyin tam yanlış olduğu konusunda şaşırmış bir insanlık olduğunu düşünürsek, günümüzde ne kadar da zor...