Uluslararası piyasada son çeyrek yüzyılda ayçiçeği ticaretinin hızla arttığı bir gerçek... Ancak, bu artışın en yavaş olduğu bölge. Akdeniz bölgesi,.. Burada zeytinyağı geleneği hala ayçiçeği yağından daha ağır basıyor. Ayçiçeği üretimindeki artış, onun kozmetik ve ilaç sanayindeki kullanımındaki artışına paralellik gösteriyor. Çok ünlü bir Amerikan biyomühendilik kuruluşu olan "International Flora Technologies Ltd." şirketinin ikinci başkam Kelley Dwyer, "yüksek oleik asit" içeren ayçiçeği çekirdeklerinden elde edilen yağın mükemmel koruyucu özelliklere sahip olduğunu söylüyor. Bu yağı. kozmetik sanayinde bol miktarda kullanılan "jojoba" bitkisiyle eşdeğerde görüyor. Oysa ayçiçeği yağı, "jojoba yağı'ndan en az iki misli daha ucuza maloluyor. Öte yandan, ayçiçeği yağı alerji yapmayan bir özellik taşıdığı için; güneş yağlarında, banyo sabunlarında, masaj kremlerinde kullanılıyor. Kısacası, 500 yıl önce Amerika'dan Eski Kıtaya getirilen ayçiçeği tohumu, bugün mutfaktan banyoya günlük yaşamımızın vazgeçilmez bir parçası durumunda.
Ayçiçeğinin anatomisi...
Ayçiçeği, (Helianthus annuus); günebakan, gündöndü ve günciçeği olarak da bilinen ve bileşikgiller (Asteraceae ya da Compositae) familyasından olan bir yıllık otsu bir bitkidir... Anayurdu Kuzey ve Güney Amerika olan ayçiçeğinin 1-5 m. uzunluğunda, kalın dişli, geniş yaprakları bulunur. Kömeçterinin (çiçekbaşı) eni, yabani olanlarda 7,5-15 cm, kültürü yapılanlarda 30 cm'den daha fazla olabilir. Kömecin ortasındaki çiçekler genellikle kahverengi, sarı ya da mor, kenardakiler ise sarı renktedir.
Ekonomik değeri yüksek olan ayçiçeğinden san renkli bir boyarmadde, tohumlarından da yemeklik yağ elde edilir. Çiçekyağı denilen bu sarı renkli sıvı yağ, yemeklerin yanısıra yağlıboya ve sabun yapımında, ayrıca yağlayıcı olarak da kullanılır. Kurutulup kavrulduktan sonra çerez olarak yenen tohumlardan bazı ülkelerde ekmek ya da kahveye benzer bir içecek yapılır. Ayçiçeği tanelerinden yağ elde edildikten sonra geriye kalan ayçiçeği küspesi, tane kabuğunun çıkarılıp çıkarılmadığına göre kabuklu veya kabuksuz küspe adını alır. Hayvan yemi olarak kabuklu küspe önemsizdir; çünkü selüloz bakımından zengin olur. Oysa kabuksuz küspe, azotlu madde bakımından zengin olduğu için mükemmel bir yemdir.
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız