Anne sütü, bebeklerin ilk doğal besinidir. Yenidoğanın enerji ve besin ögesi gereksinimlerini sağlamak için en iyi kaynak olmasının yanı sıra, sindirimi kolay ve biyoyararlılığı yüksektir. Bağışıklık sisteminin olgunlaşmasının desteklenmesi, sağlığın korunması ve geliştirilmesi, gastrointestinal sistem fonksiyonlarının düzenlenmesi, nöro-gelişimsel fonksiyonların desteklenmesi, enfeksiyonlara karşı koruma ve mortalite oranının düşmesi gibi birçok yararlı etkileri bulunmaktadır. Anne sütü ile beslenen bebeklerde ishal, zatürre, obezite, diyabet ve kanser gibi rahatsızlıklar daha az görülmektedir.
Dünya Sağlık Örgütü başta olmak üzere sağlık kuruluşları ilk 6 ay bebeklere sadece anne sütü verilmesini, 6 aydan sonra da yaşına uygun tamamlayıcı beslenmeye geçerek emzirmenin 2 yaşa kadar sürdürülmesini önermektedir. Anne sütü, içerdiği immünolojik olarak etkin maddeler ve kök hücreler ile aktif bağışıklığı geliştirerek kanserden koruma sağlamaktadır.
HAMLER PROTEİNİ
Alfa laktalbumin, annenin süt verme dönemlerinde üretilen, yenidoğanın fizyolojisine uygun, dengeli aminoasit dağılımına sahip bir anne sütü proteinidir. Anne sütü proteinlerinin en önemli kısmını alfa laktalbumin oluşturmaktadır. Alfa laktalbumin, bebek için ideal bir besin ögesi olmanın yanında, anne sütündeki karbonhidratların %85'ini oluşturan laktoz disakkaritinin de sentezinde rol alır. Laktoz ile birlikte bebeğin sakinleşmesini ve uykuya dalmasını kolaylaştırmakta, bu nedenle mamalarda da kullanılmaktadır.
Yapılan araştırmalara göre alfa laktalbumin, bebeğin midesinde önemli yağ asitlerinden biri olan oleik asit, bir diğer adıyla omega-9 ile birleşerek vücutta farklı fonksiyonlar kazanabilmektedir. Alfa laktalbumin ve oleik asidin bir araya gelmesiyle oluşan protein-lipid kompleksine ‘Hamlet’ adı verilmiştir. Çalışmaların sonucunda bu kompleksin sağlıklı hücrelerle kanser hücrelerini ayırt edebildiği ve sağlıklı hücrelere zarar vermeden 40 farklı tümör hücresini öldürebildiği tespit edilmiştir.
Tümörlü hücrelere tutunma mekanizması olarak, oleik asidin tümör hücre zarlarında fazladan bulunan iki molekülle etkileşime girmesi olduğu düşünülmektedir. Kompleks ilk olarak 1995 yılında İsveçli bilim insanları tarafından tanımlanmıştır. Komplekse İngilizce kısaltması Hamlet olan, Tümör Hücrelerini Öldüren İnsan Alfalaktalbumini adı verilmiştir. Araştırmacı Anders Hakansson çalışmayla ilgili şunları söylemiştir:
“İnsan sütünün, bakterilerin akciğerde kanser hücrelerine yapışması üzerine etkilerini araştırırken, sütün kanser hücrelerini öldürdüğünü keşfettik ve şaşırdık.”
HAMLET PROTEİNİ NASIL OLUŞUR?
Hamlet proteininin oluşması için bebeğin midesindeki asidik ortama ihtiyaç vardır. Asidik ortamda alfa laktalbuminden kalsiyum iyonu ayrılır. pH'a duyarlı olan, lipidlerin parçalanmasını sağlayan lipaz enzimi ise süt trigliseritlerini hidrolize ederek oleik asit açığa çıkarır. Açığa çıkan oleik asit, alfalaktalbuminin yapısına eklenir. Bu aşamalar ile Hamlet kompleksi oluşmuş olur.
Vaka kontrol çalışmaları, anne sütüyle beslenen çocukların lenfoid malignite sıklığının azaldığını göstermektedir. Bu da sütteki maddelerin tümör gelişimine karşı korunmaya yardımcı olabileceğini düşündürmektedir. İnsan papilloma virüsü ile ilgili çalışmalar, Hamlet'in virüs bulaşmış hücrelere karşı aktif olduğunu göstermektedir. HAMLET gibi lokal olarak aktif olan bir kompleks, hızla çoğalan ve virüs bulaşmış hücreleri ortadan kaldırarak yenidoğan çocukların bağırsaklarındaki viral yükün sınırlandırılmasına yardımcı olabilir. Yapılan çalışmalar ve sonuçları ile birlikte, son yıllarda anne sütü ile beslenme kanserden korunmak için önerilerden biri olarak yerini almıştır. Hamlet'in kanser tedavisi ile ilgili farmakolojik çalışmalar devam etmektedir.
Kaynak: 1
Yorumlar
Anne sütünün önemi!
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız