Neden elektrikleniyoruz?

Hücre içi ve dışı ortamlarda + ve - yüklü iyon dengesi vardır (Sodyum, potasyum, klor gibi). *

Hücrenin dışındaki yük ile içerisindeki yük arasındaki fark normalde yaklaşık 50 milivolttur.

En fazla elektriği beyin ve kalp hücreleri üretir. Örneğin beynimiz yaklaşık 12-25 watt elektrik üretir, bu da bir ampulü aydınlatmaya yetecek güç demektir.
Farmakolog Prof. Steven M. Simasko’nun hesaplarına göre vücuttaki trilyonlarca hücrenin ürettiği toplam elektrik enerjisi, 40 watt’lık bir elektrik ampulünün aydınlatmasına denk bir enerjidir.

Günümüzde hem giysilerimizin sentetik içeriğinin fazla olması hem de elektronik cihazlarla kuşatılmış olmamız sonucu bedenimiz negatif iyonla yükleniyor. Buna sentetik mobilyalar ve yer döşemeleri de dahil. Sonra da eşyalarla veya bir başka insanla temas edince kıvılcım atlatarak yükü boşaltıyoruz.
Kışın kat kat ve kalın kıyafetler giydiğimiz için bu durumla daha çok karşılaşıyoruz. Sinir bozucu bir durum.
Elektronik cihazlarla dolu, sentetik yer döşemeli bir ofiste, lastik tabanlı spor ayakkabı ve yün kazakla, suni deri kaplı bir koltukta saatlerce iş yaptığınızı düşünün!

Sinirli ve gergin olmayı bir tarafa bırakalım, daha önemlisi benzin istasyonlarında dikkat etmek gerekiyor. Ya da bazen yanımızdaki elektronik cihazları bozabiliyoruz.

Bu durumdan nasıl kurtuluruz?
Sentetik oranı düşük giysiler veya ayakkabılar tercih edilebilir.
En klasik yöntem toprağa basmaktır.
Duş almak işe yarayabilir.

Anti-statik bileklik takılabilir.
Yünlü giysilere metal düğme veya aksesuar dikilebilir, metal askıya asılabilir.
*Not: Halı sahada maç yapanların toprak sahada maç yapanlardan daha çok kavga ettikleri gözlenmiş. Sebebi belki de bu elektriklenme olabilir. Ne dersiniz?