Oksimetri nedir?
Kalbin dakikadaki atım sayısını ve kandaki oksijen seviyesini kolay ve hızlı ölçebilen küçük ve kullanışlı cihazlardır. Genellikle parmaktan ölçüm yapan tipleri kullanılır.
Cihazda ışık kaynağı ve algılayıcıdan oluşan sensörler vardır. Dokudan geçen ışıktan faydalanılır. Bu ışık ile oksijen oranını saptamak için dokudaki kanın rengi kullanılır. Bol oksijenli kan, parlak kırmızı renktedir ve oksimetreden gönderilen ışığın çoğunu geçirir. Karşı tarafa ulaşan ışık miktarının ölçümü sayesinde de kandaki oksijen seviyesi ölçülmüş olur.
Normal düzey 96-99'ur. Hastanın yaşı ve hastalık durumuna göre 90-96 arası da normal kabul edilebilir ancak daha düşük değerlerde müdahale etmek gerekebilir.
Kim bulmuş?
1935 yılında Carl Matthes, ışığın iki dalga boyunu kullanabilen hemoglobin oksijen satürasyonunu ölçen bir alet geliştirdi.
Glen Millikan ilk defa 1940’ların başlarında havacılık araştırmaları için kulak oksimetresini kullandı.
1950’lerde Wood ve arkadaşları tarafından cerrahi salonlarda kullanılan benzer aletler geliştirildi.
1980’lerde bir marka tarafından seri üretime geçilmesi ile çok fazla sayıda oksimetrenin cerrahi salonlarında kullanılması sağlandı.
Bu alet günümüzde ucuz olduğu kadar güvenilirdir ve kullanımı çok basittir. Bu nedenle hasta izleminde bir standart haline gelmiştir.
Kaynak: Klinik Uygulamada Pulse Oksimetre, Van Tıp Dergisi, Cilt: 9, Sayı: 4, Ekim/2002
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız