Hastaların sağlıklarına kavuşmak veya mevcut sağlıklarını korumak arzusu ile kendi ülkeleri dışındaki sağlık kuruluşlarına yaptıkları planlı yolculukları kapsar.

1851 yılında Paris'te Osmanlı Devleti ve 11 ülkenin katıldığı uluslararası sağlık konferansında 137 maddelik Uluslararası Sağlık Tüzüğü oluşturulmuştur.
Ülkemizde sağlık turizmi ilk olarak 1990'larda konuşulmaya başlanmıştır.
Kişinin bu yolculuğu 1 günden azsa ziyaret, 1 günden uzunsa sağlık turizminin konusu kapsamına alınıyor.

Kişinin aradığı başlıca kriterler:
Sağlık (tıbbi teknoloji) ve sağlık yönetimi konusunda kalite, 
Haklarının korunması, 
Maddi açıdan uygunluk ve 
Kendini güvende hissedebilmesidir.

Kişinin aradığı yer istediği branşın olduğu kaliteli bir hastane, tıbbi klinik veya diş kliniği, termal-kaplıca, SPA merkezi, alternatif tıp teknikleri, zayıflama veya  estetik merkezi, tüp bebek kliniği olabilir. 
 

Kişiyi bu arayışa iten sebepler:
Kendi ülkesinde aradığı kaliteyi bulamamış olması, 
Maliyetlerinin yüksek olması, 
Ülkesindeki sağlık sigortası konusunun yetersizliği, 
Çok ileri tarihe randevu alabilmesi,  
Erişim zorluğu veya 
Gizlilik olabilir.
 

Ülkemiz açısından bakacak olursak; her geçen gün artan bilimsel başarı ve sağlıkta kalite nedeniyle her konuda tanı ve tedavi almak için hastaların tercih ettiği bir ülkeyiz. 
Cilt hastalıkları, göz hastalık ve kırma kusurları, medikal onkoloji, kalp damar cerrahi ve KBB gibi branşların  haricinde en çok diş tedavileri, tüp bebek hizmeti, saç ekimi ve estetik konularında ülkemize gelindiği gözleniyor.
TUİK rakamlarına göre ülkemize sağlık hizmeti almak için 2018 yılında 551.748 kişi gelmiş, 2019 yılında bu rakam 662.087 olarak raporlanmıştır. Pandemi sürecinde azalma olmuştur.