İnsan vücudu mucizevi bir şekilde içinde bulunduğu farklı durumlara uyum sağlayabilecek mekanizma ile yaratılmıştır.
Kaygı (anksiyete), korku, heyecan, yoğun gerilim altında iken beyin, böbrek üstü bezini uyarır ve bu hormonlar salgılanır. Genel anlama bu hormonlar vücudu kaçma veya savaşma yönünde harekete geçirir.
-Kan dolaşımı hızlanır.
-Kalp atışı artar.
-Kasların kanlanması artar.
-Kan şekeri yükselir.
-Göz bebekleri büyür.
-Terleme artar.
Kısaca vücut gerilim anına hazırlanır.
Kısa süreliğine olan bu durum zararsızdır. Ancak gerilim ve stres süresi uzarsa bu hormonlar yüksek tansiyon ve kalp hastalıklarına, psikolojik davranışsal bozukluklara neden olabilir.
Örneğin bulaşıcı hastalık haberleri bu durumun önemli olduğu ve gerekli tedavilerin hemen başlanması gerektiği yönündedir. Bunun farkında ve bilincinde olup önlemlere uyulması bizim yararımızadır. Ancak aynı habereri üstüste sürekli seyretmek stres dozunu artırır.
Her bulaşıcı hastalık için;
1-Korkmayın. Ama hastalığı ciddiye alın. Korkutucu haberleri çok izlemeyin. Dozunu siz ayarlayın.
Korkusuzluk, boşvermeye neden olur. Yanlış.
Uygun doz korku-kaygı, vücudu önlem almak için harekete geçirir. Doğru.
Çok korku, stres hormonlarını uzun süre ile salgılatır ve bağışıklık sistemini baskılar. Yanlış.
2-Her bulaşıcı hastalıkta temizlik ve bulaşmayı önleyeci önlemler alınmalıdır.
3-Hastalık bulguları başladıysa daha ilk bulguda derhal teşhis için başvurulmalı, muayene olup önerilen semptomatik (bulgulara yönelik-ateş, ağrı, öksürük gibi)) tedaviye hemen başlanmalıdır. Tedavi sırasında yeni bulgular eklenirse doktor bilgilendirilmelidir. Zaman kaybı bulguları çok hızlı ilerletip tedaviyi güçleştirebilir.
4-Daha önceden hastalığı geçirmiş ve tedavileri almış kişiler çok fazla rahat hareket etmemelidir. Çünkü mikroplar şekil değiştirip tekrar hastalık yapabilirler. Önlemler gevşetilmemelidir.
4-Hastalık varsa aile bireyleri veya arkadaşlardan mümkün olduğunca uzak durulmalı ve bulaşmayı önleyici önlemler alınmalıdır.
Sağlık anksiyetesi ile başa çıkma yolları ile ilgili yapılmış bir çalışmada iyimserlikle beraber problemleri mizahla dile getirmek oldukça anlamlı bulunmuş. Toplum olarak garip bir şekilde mizahı severiz. Tavsiye ederim.
Geçen sene sosyal medyada dolaşan birkaç mizah örneği:
"Yasaklarda evden çıkamayan teyzeler kahve fallarına bakıyorlar. Biri heyecanla diyor ki: Bak, bak iki yol var. Kısa olan WC, uzun olan salon. Ha ha ha gülüşüyorlar." :))
"Dedeler yasakları delip dışarı çıkarlar. Köşeden hızla bir araç dönüp yanlarında durur. Aracın üzerinde 'Dede Toplama Aracı' yazmaktadır." :))
"Plajda pek te mutlu görünmeyen insanlar oturmaktadırlar. O sene değişik bir salgın vardır. Aralarında konuşurlar. 'Geçen sene maskelerle ne kadar rahatmışız meğerse. Bu alt bezlerinden ne zaman kurtuluruz acaba.' :))
Yorumlar
Yazının sonu oldukça neşeli olmuş :)
elinize sağlık
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız