Bir insanın hayatında ona motivasyon kaynağı olan başlıca temel unsurlar vardır. Bu temel unsurlardan bir tanesi ve en başından beri bizimle olanı tabii ki de içgüdülerimizdir. İçgüdülerimiz, bizim hayatımızda yaptığımız hal ve hareketlerle ilgili, davranışlarla ilgili bize motivasyon sağlayan en temel unsurlardır. Buna hiç şüphe yoktur. Bir de, büyüdükçe, daha akıllıca düşünebildikçe bizim açımızdan motivasyon kaynağı olan yeni bir durum daha vardır. O durum, duygularımızdır. Duygularımız, bizim açımızdan son derece önemli motivasyon kaynakları oluşturabilir. En azından biz bunu öyle zannedebiliriz tabii ki de.
Duygularımız ise belki çocukluk, belki de gençlik yıllarında ortaya çıkar ve bizim açımızdan motivasyon kaynağı olabilir. Genellikle toplum bunu yönlendirmesiyle açığa çıkar. İdealist ve ahlaki temelli olabilirler. Ya da içgüdü temelli olabilirler. Bir de daha ilerleyen yaşlarımızda bazı insanlarda ortaya çıkabilecek bir motivasyon kaynağı vardır. İşte o motivasyon kaynağı ise amaçlar ve hedeflerdir. Amaçlarımız ve hedeflerimiz kadar aslında hayatta bir yerlere gelebiliriz. Çünkü amaç ve hedefler kısa vadeliyle günlük güdülerin aksine akılla oluşturulur ve ilerletilir. Bu yüzden herhangi bir hedefe ulaşmak konusunda ya da hayatımızı devam ettirmek konusunda amaçlarımızın duygularımızdan daha öte bir motivasyon kaynağı olması bizim yararımıza olacaktır.
Tabi burada sorulması gereken yegane soru şudur. Bir insan herhangi bir konuda amaç edinirken bu amacı duygularıyla mı alır yoksa amaçlarına göre mi belirler? Veyahut da daha önemli soru ise şu. Duygular ve amaçlar karşı karşıya geldiğinde bir insan hangisini seçmelidir? İşte burada bir birey açısından son derece önemli bir konu ortaya çıkacaktır. O konu ise iç çatışma. O zaman birey burada kendisine bir soru soracaktır. Ben ne istiyorum? Ve ne istediğine bağlı olarak birey kararını kendi verecektir.
Yorumlar
Belli bir yaştan sonra amaçlar daha önemli olmalı
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız