QUASIMODO SENDROMU
Belki de çağımızın sendromu ve estetiklerin çığır açmasına sebep olan sendrom olabilir. Bu sendrom, beden dismorfik bozukluğu olarak da bilinir. Kişinin dış görünüşüyle hayali bir kusur ile aşırı uğraşmasıdır. Kendinde bir kusur olduğuna ilişkin kaygı duymasıyla, sürekli aynada kusurlu bulduğu bölgeleri inceler. En sık üzerinde kaygılandığı bölgeler yüz, burun, cilt, göz ve saçlardır.
STOCKHOLM SENDROMU
Bir dizi sayesinde öğrendiğimiz sendromdur. Kaçırılan bir kişinin, kendisini kaçıran kişiye aşık olması veya bağlanması durumudur. Sendrom adını, 1973’te Stockholm’da yapılan başarısız bir soygundan sonra, rehinelerin kendini rehin alanlara karşı sempati duyması ile mahkemede aleyhine şahitlik yapmayı reddetmekle kalmayıp, para toplayıp savunmalarına da yardımcı olması olayına dayanır.
LİMA SENDROMU
Stockholm Sendromunun tam tersi olan sendromdur. Burada kaçıran, rehin alan kişinin rehineye karşı derinden bir bağlılık hissetmesi, sempati duymasıdır. Rehin aldıkları kişilerin arzularına yenilirler. Stockholm Sendromu gibi bu sendrom da gerçek bir olaya dayanır. Peru’nun Lima kentinde gerçekleştirilen bir rehin alma hikayesine dayanır.
EROTOMANİ SENDROMU
Kişinin başkalarının kendisine aşık olduğuna inanması durumudur. Kısaca “Herkes bana aşık” olarak düşünürler. Bu sendromu yaşayan kişiler, hayali hayranlarının gizli sinyaller gönderdiğine ve telepati yoluyla kendilerine mesaj verdiklerine inanırlar. Kişi sevgilisi sandığı kişiden reddedilirse bile bu reddedilmeyi, sevgilisinin ilişkilerini toplumdan gizlediğine yorar.
KLUVER-BUCY SENDROMU
Kişide hafıza kaybı, nesnelere karşı cinsel çekim ve yenilemeyen nesneleri yeme isteği oluşur. Hasta kişi bazı zamanlar bildiği kişi ve nesneleri tanımakta zorlanabilir. Temporal lob’da oluşan hasardan kaynaklanır.
PARAMNEZİ SENDROMU
Çarpık anımsama olarak da bilinir. Anıların çarpıtılması sonucu olmuş bellek bozukluğudur. Kişi içinde bulunduğu mekanın aynı zamanda iki kopyası olduğuna inanır. Bir başka deyişle, paralel evrenlerde yaşıyor hissiyatı içindedir.
CAPGRAS SENDROMU
Sahtekar Sendromu olarak da bilinir. Kişi, tanıdığı kişilerin yerine onlara çok benzeyen sahtekarların geçtiğine inanır. Bu sendromu yaşayan kişi, onlara atfedilmiş kötü davranışların kendilerine benzeyen bir başka kişi tarafından yapıldığını iddia edebilir. Sendrom kafasına darbe almış kişilerde, epilepsi ve demans hastalarında da görülebilir.
YABANCI EL SENDROMU
Kişi ellerinden birisinin kendine ait olmadığına, bilincinden bağımsız hareket ettiğine inanır. Bu sendroma sahip kişilerde elin hareketlerini beynin yarım kürelerinden biri kontrol eder fakat bu kontrol kişinin isteği dahilinde değildir. Nörolojik bir sendromdur.
ALICE HARİKALAR DİYARI SENDROMU (TODD)
Zaman, vücut ve cisim görüntüsü algılamada sorunlar yaşanması durumudur. Sendroma sahip kişiler, nesneleri olduğundan daha büyük, küçük, uzak, yakın görme eğilimindedir. Kendi vücuduna ve düşüncelerine yabancılaşma süreçleriyle karakterize olur. Kimi zaman kişinin vücudunu dışarıdan izlemesi ya da rüya görüyormuş gibi hissetmesine neden olur. Ayrıca vücudun algısını idrak etmedeki bozukluk görsel ve işitsel illüzyonlar ile açıklanır.
MUNCHAUSEN SENDROMU
Hastalık hastası olma durumu denilebilir. Kişinin hastaneye sık bir şekilde gidip, tıbbi müdahaleye ihtiyacı olduğunu uydurma hikayelerle anlatmasıdır. Bazı kişiler, kendilerinin hastaymış gibi görünmesi için kendine zarar vermekten de kaçınmazlar. Bu rahatsızlık ismini Baron Münchausen'den almıştır. Rivayete göre Münchausen, savaşta yaşananları kendi yaşamışçasına abartılı bir şekilde anlatması ile ünlenmiş ve bu sendromun literatüre girmesine yol açmıştır. Richard Alan John Asher, 1951 yılında hastanede gereksiz yere dolaşıp tedavi almak isteyen bir grubu bu isimle tanımlamıştır.
COTARD SANRISI SENDROMU
Kişi kendinin ölü ya da var olmadığına inanır. Vücutlarındaki tüm kanının çekildiğine veya iç organlarının olmadığına inanır, ayrıca vücutlarının çürüdüğüne yönelik düşünceleri de baskındır.
APOTEMNOPHILIA SENDROMU
Vücut bütünlüğüne ilişkin kimlik bozukluğu olarak da bilinir. Kişinin herhangi bir uzvunu kendine ait hissetmemesidir. Bu kişiler vücudunun nereden itibaren kendilerine ait olmadıklarını belirtebilir ve sağlıklı bölümünü kesmeye veya zarar vermeye de istek duyarlar. Nörolojik bir hastalıktır ve tedavisi henüz yoktur.
KRIPTOMNEZI SENDORUMU
Zihnin daha önceden okuduğu bir eseri, dinlediği bir müziği veya yaratıcı bir imgeyi tamamen unutmasına rağmen bilinçaltında yer etmesi sonucu aynı eseri farkında olmadan üretebileceğini (kendisine ait bir fikir sanması yüzünden) öne sürmesidir. Genellikle yaratıcı işlerle, sanatla uğraşan insanların başına sıklıkla gelir.
TRUMAN SENDROMU
Televizyon ve popüler kültürün etkisiyle ortaya çıkan sendromdur. Sendromu yaşayanlar, hayatlarının her aşamasının gizlice kameraya kaydedilip televizyonda gösterildiğini zannederler. Tıpkı filmdeki gibi.
OTHELLO SENDROMU
Kıskançlık ile ilgili bir durumdur. Olması gerekenden fazla, kişileri zarar veren kıskançlığın sendroma dönüşmesini engellemek çok önemlidir. Sendrom adını, Shakespeare’in ünlü oyunu Othello’dan alır.
PETER PAN SENDROMU
Büyüme korkusu olan çocuklarda ve olgun olmalarına rağmen çocuk gibi davranan insanlarda görülen durumdur. Sendrom adını James Matthew Barrie’nin Peter Pan isimli romanından alır. Bu sendromu yaşayan kişiler, aile kurma gibi sorumluluklardan kaçmanın yollarını ararlar. Prof. Humbles Ortega’nın yaptığı araştırmaya göre, Peter Pan Sendromu ’nu ortaya çıkaran en önemli sebep, ailenin aşırı korumacı olmasıdır.
Yorumlar
Hepsi birbirinden enteresan
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız