Kendimizi diğer insanlardan daha geride kalmış, daha farklı veya daha eksik bir konumda hissettiğimiz zaman veya böyle bir düşünceye kapıldığımız zaman insanların verebileceği iki tane tepki vardır. Bunlardan birincisi, pes edip olayları akışına bırakmak. Yani geride ise geridedir ve bu yolda yüzleşmek veya bununla mücadele etmek yerine olayları akışına bırakıp hiç orayı düşünmemeyi tercih eder.
Kendi hayal gücünde yaşamaya başlar. Bazı insanlar ise böyle bir durumda mücadele etmeyi ve bununla yüzleşmeyi tercih ederler. İşte burada insan çalışmaya ve çabalamaya başlar. Bu panik ilk başta insanın çalışıp çabalamasıyla başlar ama sonrasında insan eksik kaldığı yanları daha çok fark ettikçe veya bazı şeyleri kapatamadıkça bu çalışma paniğe dönüşmeye başlar, daha çok paniğe dönüşür. Bir yerden sonra insan bazı eksiklerini kapatsa bile veya bazı konuları halletse bile dünyaya yetişme paniği devam eder.
Çalıştıkça çalışmak ister, daha çok çalışmak ister. Sanki sürekli bir şeyler eksikmiş gibi, sanki sürekli bir zafiyet varmış gibi bir şeyleri kapamak için çalışmak ister. Bir zafiyet artık ortada olmasa bile çalışmak ister. İnsan o anda şöyle bir düşünce sarar. Ben çalışmayı bırakırsam, başkası beni geçerse ben yine eksik kalmış olacağım. O halde benim durmadan çalışmam lazım. Sonunda bu panik kendisini asla bitmeyen bir döngünün içine sokar.
Yorumlar
ben seviyorum bu koşuşturmayı
Sürekli olarak çalışmanın bir açıklaması
Bu olay hiç bitmeyecek gibi
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız