Dış dünya da meydana gelen olayları duyu organlarımız ile algılarız. Bu duyu organlarımızdan özellikle gözler, kulaklar ve derimiz çok önceliklidir. Işık ve ses en belirgin dış uyaranlardır. Bu dış kaynak uyaranlarının ortaya çıkışını algıladığımız zamanda ise sinir hücrelerimiz ham veriyi alıp beynimize iletirler. Duygusal sinir hücrelerimiz ise bilgiyi aldığı zaman zincirleme reaksiyon oluşturur.

Sinir sistemi ve beynimize ulaşan nöronlar boyunca bir sinir yolu vardır. Bu yoldan geçen sinir elektriği duygusal olmayan reseptörlerden farklı olarak etraftaki hücreleri de uyarır. Beynin gönderdiği sinyal veya sinyaller kasları tetiklerler. Bu tetiklenme sonucunda vücudumuz harekete geçer, bu harekete geçişi de motor veya efektör diye adlandırılan merkezimizden nöronların izlediğine benzer bir yoldan ileti gönderilir.

Normal olarak bizler bu süreci fark etmeyiz bile ama beynimizin hasar gördüğü zaman vücudumuzdaki bulunan sağlıklı parçalar, etkilenebilir. Bunun sebebi ise sağlık olan kısımlara nöronların iletim yapamamasıdır. Hatta beynimizin bu sinyal gönderilemeyen kısmına sanki sinyalleri gönderdiğine inanıp ‘’Hayalet Uzuv’’ adı verilen bir sendrom dahi vardır.