SPESİFİK KORKU
Belirtileri: Bazı cisimler veya durumlar karşısında duyulan sürekli ve ölçüsüz korku... En sık rastlanan fobiler: Hayvanlar (örümcek, yılan, fare-zoophobia), yükseklik korkusu (acrophobia), kapalı alanlar (claustrophobia), kan veya iğne korkusu.
Tedavisi: Hasta, korkuyu yaratan durumla bilinçli olarak karşılaştırılıyor ve böylece beklediği felaketin meydana gelmeyeceğini öğreniyor. Tedavide iki zıt yöntem uygulanıyor; "flooding" ilkesiyle girişilen tedavide hasta, kendisinde en yoğun korkuyu yaratan durumla hemen karşılaştırılıyor veya "hiyerarşik" yöntemle girişilen tedavide hasta, en azdan en yoğuna korku yaratan durumla dozu gittikçe arttırılarak karşılaştırılıyor. Flooding, daha kısa sürede ve daha kalıcı başarı sağlıyor, ama sadece çok cesur hastalarda uygulanabiliyor. Hiyerarşik yöntemde ise hastalar, henüz en yoğun korkuyu yaşamadıkları için yaptıkları küçük ilerlemeleri reddetmeye eğilimli oluyorlar.
GENELLEŞTİRİLMİŞ KORKU SENDROMU
Belirtileri: Aşırı korku veya kaygı, bu defa bu durumun nedenini oluşturan özel durumlar karşısında ortaya çıkmıyor, en az altı ay boyunca aynı ritimde sürekli bir biçimde yaşanıyor. Hasta huzursuz oluyor ve rahatlamayı başaramıyor. Kronik mutsuzluk birçok insanı rahatsız ediyor. Korkular, genellikle günlük hayatın çeşitli alanlarını hedefliyor (aile, iş, mali durum). Duyulan kaygılar gerçek durumlardan kaynaklanıyor, ama hasta tarafından aşırı derecede abartılıyor.
Tedavisi: Söz konusu kişiler, korkular, bedensel semptomlar ve davranışlar arasındaki ilişkileri anlamalı ve kendilerini korkulardan uzak tutacak yeni stratejileri geliştirmeliler. Bu korkunun tedavisinde önlem de çok belirleyici... Kronik şikayet hallerinde hastaya, önceden kararlaştırılmış zaman dilimlerinde öncelikle şikayette bulunması ve şikayeti engellememesi söyleniyor. Rahatlama teknikleri, yüksek düzeyde sinirliliği azaltabiliyor.
TAKINTI SENDROMU
Belirtileri: Hasta, kendisini korkutan felaketle karşılaşmamak için stereotip davranışlar geliştiriyor ve bu davranışları sıkı kurallara bağlayarak her seferinde "tapınırcasına" yerine getiriyor. Örnek olarak, kanser korkusu veya kirlenme korkusu yüzünden sürekli olarak ellerini yıkayan hastalar, bu işleme bir günlerinin saatlerini veriyorlar. Aynı durum takıntı halini almış düşünceler için de geçerli; örneğin çok sevdiği bir kişiyi öldürme düşüncesinden uzaklaşmak için hasta yeni ritüeller yaratıyor. Bu tip düşünceler bastırıldığında, ortaya iğrenme veya korku çıkıyor.
Tedavisi: Hasta, kendisinde takıntı yaratan şeylerle karşılaşmayı öğrenmek zorunda... Sürekli olarak ellerini ve yüzünü yıkayan hastaya, ellerini ve yüzünü ona "pis gelen" bir bezle silmesi söyleniyor. Temizlik hastalığından şikayetçi olan ve kendisine ait herşeyi sürekli olarak silen bir hastaya, grup tedavisinde, eşyalarına dokunan diğer hastaların aslında pis olmadıkları gösterilerek öğretiliyor. Takıntı haline gelmiş düşünceler de sözel olarak banda kaydediliyor ve hastanın bunları bıkmadan dinlemesi sağlanıyor.
Yorumlar
Korku insan hayatının bir parçası
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız