Bugün oluşan düşmanlıklara baktığımız zaman, genellikle geçmişe dayalı, tarihi kökelleri olan, sebeplerden ötürü kaynaklanan düşmanlıklar görebiliriz. Ancak bu genellikle devletlerin ya da toplulukların birbirine karşı olan düşmanlıklarının sebebidir. Oysa ki bireylerin birbirine olan düşmanlığı ise daha farklı temeller üzerine kurulu olabilir. Bu temellerden birisi ise ortaya çıkan yoğun farklılıklardır. Aşırı farklılıklar veya farklılıkların sayısının çok olması aslında bireyler arasında gizli bir düşmanlığın oluşmasına sebep olabilir.

Tabii kimse bunu dillendiremez. Ancak tam olarak dinlendirilmemesi, direğin içinde hissiyat olarak oluşmaması manasına gelmez. Peki, bu derin farklılıklar nereden kaynaklanabilir? Genellikle, görüntüden veyahut da konuşma şekli gibi basit farklılıklardan değil de, zihin yapısı veyahut da kültür yapısı gibi derin farklılıklardan kaynaklanabilir. En çok da zihin yapısındaki farklılıklar, bireylerin zaman içinde birbirlerine karşı gizli düşmanlıklar oluşturmasına sebep olabilir.

Zihinsel farklılıktan kastettiğim ise, örneğin, bir insan düşünce yapısını inandığı değerler üzerine temellendirip kurmuşken, başka bir insan, onun inandığı şeylerin daha ters bir şeyine inanarak veyahut da hiçbir şeye inanmayarak gerçekler üzerine kurduğu düşünce temelleri olabilir. İşte, düşüncelerdeki farklılıklar gizli düşmanlıkları yaratabilir. Çünkü düşüncelerde ki farklılıklar en keskin farklılıklara sebep olur.