Gerçeklik denilen kavramın ne olduğuna biraz baktığımız zaman aslında her bireyin kendisinin inşa ettiği bir gerçeklik olduğunu bir de insanlara sunulan ortak bir gerçeklik olduğunu görebiliriz. İnsanlara sunulan ortak gerçeklik örneğin eğitim sistemi, haberlerde gösterilen haberler yani kitlelere sunulan ortak olan her şey aslında ortak bir gerçeklik kavramı oluşturur. Bunun haricinde beysel gerçeklik ise insanların kendi çalışmalarıyla veya kendi gözlemleriyle oluşturduğu dünyayı algılama şeklidir. Buna da şöyle bir örnek verelim, kimisi bir binaya baktığında sadece bir bina görür, kimisi ise o bina ile birlikte harika bir mimare eser görebilir.
Bu da kişiden kişiye göre değişen bir gerçeklik algısıdır. Ancak gerçeklik algısının şöyle bir problemi vardır. Tamamen özler bir kavram olduğu için asla tam bir her şeyde yansıtmaz. Bir düşünsenize, belki de ne sizin, ne bir başkasının, ne de toplumasının o ortak gerçeklik kavramı belki de gerçekliği yansıtmıyordur. Belki de gerçek çok başka bir şeydir. Ve bunu daha pek çok insan bilmiyordur.
O zaman ne olacak? Gerçeğin ve hakikaten ne olduğunu nasıl anlayacağız? İşte bu büyük bir soru işareti. Burada karşımıza çıkan gerçekten de büyük bir problemi. Her şeyin yanlış olarak sunulduğu ve yanlış olarak verildiği bir alanda doğru olan bir şey nasıl seçeceğiz? Belki de burada insanın içinden gelen hisler devreye gidiyordur. Belki de o hisler insanı yönlendirecektir. Çünkü böyle bir alanda başka seçenekte yok gibi duruyor zaten. Bakalım isterimiz bize neler söyleyecek?
Yorumlar
Gerçeklik insan icadıdır
Belkide olabilir
olabilir ilginç
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız