Dünyanın her köşesinde bir alay çocuk ve bir o kadar da yetişkin insan, akıl kapasitesini ölçen testlerin karşısında ter döküyor. Üstelik bu testlerin sonuçları, deneklerin yaşamını büyük ölçüde etkiliyor. Çünkü IQ'nun altında, sadece aklın ne olduğunu iyi bilen değil, bu aklı objektif değerler çerçevesinde ölçtüğünü düşünen bilimadamlarının inancı yatıyor. Ama IQ'nun bir insanı tanımak için en sağlam ölçüt olduğu düşüncesi, bugün artık birçok çevrede tartışılmaya başladı; hem de çok radikal bir biçimde... Amerikalı evrim biyologu Stephen Jay Gould, "İnsanların zekasını tek bir ölçüte göre ölçmek, sosyal önyargıların ölçümüdür" bile diyor.
IQ karşıtları da, genel olarak aklın tek bir sayıya indirgenmesine karşı çıkıyorlar; aklı yeteneklerin araştırılmamasına değil... Yine de, "zekayı ölçen testler"in yerine "kendini gözlemleme stratejileri" geliştirenler de var. Çünkü sayılan gittikçe artan modern araştırmacılar, bu tip stratejilerle insanların akıl kapasitesinin artacağını, yani aklın öğrenileceğini savunuyorlar. Kendilerine "psikomet-reci" diyen IQ'cular ise, insanların önüne test sayılarını, test cümlelerini ve tamamlanması gereken bilmece resimlerini koymaya devam ediyorlar.
probiyotik
Yorumlar
bambaşka bir durum
Zekanın keşfedilmemiş yanları çok farklı olabilir
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız