Gündelik hayatta oturduğunuz bir kafede veya bir mağaza alışverişi sırasında bile karşınıza çıkan seçim paradoksu, seçenek bolluğuyla başa çıkmakta zorlanılan durumu ifade eder. Choice Overload olarak da bilinir.

Raflarda duran pek çok ürün, yapılacak birkaç tercih arasında kalan beynimiz, kimi zaman bizleri strese sokabilir. Uzun süre yaşanan kararsızlık, zaman ve enerji kaybına neden oluyor. Kişilerde memnuniyetsizlik, depresyon, kaygı ve tatminsizlik olarak ortaya çıkabiliyor.

Bazı araştırmalar, daha az seçeneğin daha yüksek memnuniyetle sonuçlanabileceğini göstermektedir. Az seçenek sunulduğunda, beyin daha hızlı karar verebilir be daha çok tatmin olma eğilimindedir.

Hemen bu seçenekler arasında yaşadığımız paradoksu daha iyi bir paradoksla anlayalım: Buridan’ın Eşeği Paradoksu. Orta Çağ döneminin önemli filozoflarından ve Kopernik Devrimi’nin önde gelen isimlerinden olan Jean Buridan’ın çok bilinen bir de paradoksu bulunmaktadır.

Buridan’ın Eşeği Paradoksu adıyla bildiğimiz bu paradoksa göre; çok aç ve çok susuz bir eşek vardır. Eşeğin olduğu yer su ve samana eşit uzaklıktadır. Ama eşek su ve saman arasında bir türlü seçim yapamaz. Bu kararsızlığı yüzünden hem susuzluk hem de açlıktan ölür.

Buridan’ın Eşeği hikayesinin bilinen ve Aristoteles’e ait olan en eski halinde Aristoteles’in hikayesinde kararsızlık yaşayanın köpek olduğu anlatılmaktadır. Yine aynı hikaye Gazali tarafından da kararsızlık yaşayanın deve olduğu hikayeleştirilerek anlatılmaktadır.

Sonuç olarak, bazen hayatta daha az seçenekte daha fazla mutluluğa ulaşabileceğimizi hatırlamak önemlidir.

Basitlik ve sadeleştirme, karar verme sürecini kolaylaştırabilir ve daha fazla tatmin sağlayabilir.