İnsanlar hayatlarının neredeyse her anında bir topluluğun, bir grubun içinde var olurlar. Aile, arkadaş grubu, takım, köy, şehir, ülke ve bunlar gibi pek çok topluluk insanların içinde bulunduğu yapılardır. İnsanların içinde bulundukları topluluğa karşı yazılı olmayan kurallarla sorumlulukları vardır.

Bu kurallar insanın kendi vicdanından gelen ses olabileceği gibi bilinçli olarak uyulan kurallar da olabilir. İnsanların içinde bulundukları topluluğa karşı sorumlulukları arasında ise aynı acıyı paylaşmak da vardır. Örneğin bir insanın içinde bulunduğunu takımın bir dert ile baş başa olduğunu düşünün. Ama bu öyle bir dert ki bir üye isterse o dertle yüzleşmek zorunda bulunmuyor olsun.

Böyle bir durumda dertle yüzleşmeye, o sıkıntıyı yaşamaya mecbur olmayan kişi eğer kendisini o dertten uzaklaştırıp takım arkadaşlarını yalnız bırakırsa muhtemelen ilerleyen zamanlarda takımından dışlanacaktır. Bir topluluğa ait olmak gerektiğinde o kötü anları da birlikte yaşamayı gerektirir.