Kasım 23, 2024

ALİ PÜSKÜLLÜOĞLU

ESKİDİKÇE

Güneşi karşılıyoruz mutlu çığlıklarla öperek,
Dağı, ovayı
Yüzyılların uykusunu
Otu, börtü böceği,
Bir kanat vuruşta uçan kartalı,
Ağır akan ırmağı,
Ağzında dünyayı taşıyan leyleği,
Korkunç bir yalnızlık duyan karacayı.

Yaşamak süsler eklemektir sonsuz gerçeğe
Derin bir soluk almak gibi
Pencereden dışarı bakmak gibi gökyüzüne,
Bir kırlangıç uçmak gibi
Kök salmak gibi toprağa;
Ölümse, açılan bir eski zaman sandığı.

Zaman diyorsun, bir çingene gibi karşıma çıkıyorsun o zaman,
O zaman zaman kaçıyor;
Kim tutabilir şimdiyi dünü eskiyi
Ölümlerden ölüm beğeni
Kırk katırı kırk satırı?

Saçlarında güller, karanfiller, dünyanın en güzel kırları,
Saçında gelincikler, sabah çiyi ve tarlakuşları
Çizmeli kedi
Yedi derya geçen şehzade
En güzel sırma tel
Sabahın yedisi ve ıssız göl
Ve güneşin hiçbir şeyi
Güvercinlerin çığlığı!

Yüz çocuk ırmağa koşuyor
Bin çocuk daha
Ve yanıyor ayakları kumlarda
Tozda ve küllerde ve saçında.
Anılar eskidikçe, insan yaşlandıkça
Kavağın gölgesi suya düştükçe
Rüzgârın sesi ve sis, odaya dolar
Ve dağlar uzakta çok uzakta
Şimdi, şu sabah gibi güzel oldukça
Kırıldıkça kırağı.

Uçuşunu görmek güvercinlerin gökte
Beni bir çocukluk anısı gibi duygulandırıyor;
Görmüyor güneşi akşam ezanı köyde.
Yalnız sular mı uykuya varacak dağlar kayalar mı şimdi?
İşte çam çıraları da bitti
Haydi sen de var uykuya:
Çöksün üstüne gecenin karanlığı!

Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız

Editörün Son İçerikleri

DELİLER UÇAKTA

DELİLER UÇAKTA

NAZIM HİKMET RAN

NAZIM HİKMET RAN

ŞÜKRAN KURDAKUL

ŞÜKRAN KURDAKUL

ONAT KUTLAR

ONAT KUTLAR

Editörlerin Son İçerikleri

kaptanfilozof06

Uzun Çocukluk

probiyotik

İdam Cezasının Tarihsel Uygulanışı

bubble30
Nielawore

Bizden haberdar olmak için mail listemize kayıt olun