Safiye Ayla: “Bir Mehmetçik’in azmini, hareketini gözümün önüne getirir ve vatan hissiyle, yani o coşkunlukla okurum. Bunu okudum, Ata çok ilgilendi ve şöyle dedi: ‘Bu kız zannederim bu eseri bir orkestra refakatinde dünyanın neresinde okusa dinletebilir’ demişlerdi.” Diyerek anlatıyor Mustafa Kemal Atatürk ve bu türkü ile olan anısını. Defalarca da Atatürk’ün huzurunda Yanık Ömer’i okumuştu Safiye Ayla.

Yanık Ömer, seferberlikle birlikte cepheye koşan onca Mehmetçik’ten sadece biridir. Belki Çanakkale’de, Kurtuluş Savaşı’nda, İnönü’de, Sakarya’da… Cepheden cepheye koşup, gazi olarak köyüne döner. İstiklal Madalyasıyla köye dönen Yanık Ömer’in dönüşü en çok nişanlısını mutlu eder. Beklenen düğün alayı da gerçekleşir.

Mustafa Kemal Atatürk, Safiye Ayla’nın bu türküyü batılı tarzda bir orkestra ile okumasını o kadar ister ki Safiye Ayla bunu vasiyet kabul eder. Nihayet 1981 ‘de Atatürk’ün 100. doğum gününde bütün masrafları cebinden karşılayarak Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestra eşliğinde seslendirerek kaydını alır.

Saadettin Kaynak, 1931’de doğan oğlu Ömer Feyyaz için yazmıştı bu sözleri. Evde geçirdiği kazada vücudunda yanıklar oluşmuştu. Oğlunu Yanık Ömer diyerek avutan baba, gelen ilhamı böyle bir şiir yazarak ortaya çıkarmıştı.

 

YANIK ÖMER TÜRKÜSÜ

Yanık Ömer, her savaştan bir yara taşıyor
Yanık Ömer, yiğit Ömer, övünmeden yaşıyor
Kurtuluş savaşında, yirmi sekiz yaşında
Mangasının başında, taşıyor
Yanık Ömer, yiğit Ömer siperleri aşıyor

Savaş biter, Yanık Ömer, köye döner
Köylü bütün bayram eder
Yanık Ömer kutlanır
Nişanlısı mutlulanır

Hey, Yanık Ömer, attan iner
Pembegül'e bağlar kemer
Köylülere gider haber
Düğüne, düğüne

Eline kına yakar, başına teller takar
Belinde altın kemer, öyle alana çıkar
Heey
Pembegül, allanır, pullanır
Yanık Ömer'in köyüne düğün alayı yollanır

 

 

 

 

 

 

 

Kaynak: https://enbursa.com/yazarlar/esat-kaplan-8/yanik-omer-in-hikayesi-8715.html