PARİSLİ BİR KADIN (1923)
Romantik bir drama olan bu film, Chaplin’in uzun süredir ciddi bir filmi yönetme isteğinin bir sonucuydu. O zaman kadar her film komediydi. Filmde sadece küçücük bir sahnede tanınmayacak bir fazlalık olarak yürümüştür.
ALTINA HÜCUM (1925)
Genelde iş ve özel hayatı birbirine karışmayan Charlie, Lillita MacMurray’i The Kid filmi ile keşfedince ikili gizli bir ilişkiye başladı. Lillita adını Lita Gray olarak değiştirdi. Film çekimlerinin altıncı ayında Lillita hamile kaldı. Bu hamilelikten Charles Jr ve Sydney Chaplin adında iki oğulları oldu.
SİRK (1928)
Bu film Charles Chaplin’e o zamanlar Oscar olarak anılmayan Akademi Ödülü’nü kazandırdı. Bu süreçte Lita Gray ve Chaplin evliliği dağıldı. Sancılı bir boşanma sürecine denk gelen film, Lita’nın avukatlarının karalama kampanyasına maruz kaldı. Chaplin’in kariyerini ve itibarını zedelemek için ellerinden geleni yaptılar. 1960’ların sonunda Chaplin bu filmi yeni bestesiyle tekrar yayınladı.
ŞEHİR IŞIKLARI (1931)
Charlie’in kariyerinin en uzun ve zor süren işidir. Filmin çekimleri iki yıl sekiz ay sürdü. Tüm bu çaba ve emeğe değdi. Filmdeki Tramp karakteri evrenseldi. Eğer sessiz değil de İngilizce konuşturularak çekilseydi büyük kitlelere ulaşılamazdı. Chaplin, film için tüm müzikleri kendi besteleyerek halkı ve basını şaşkına çevirdi. Bu film onun itibarının zirvesiydi. Prömiyerleri, sinema tarihinin gördüğü en parlak filmlerdendi.
MODERN ZAMANLAR (1936)
Filmde fabrika işçisi olan Tramp karakteri şuandan çok da farklı olmayan yoksulluk, işsizlik gibi sorunlarla başa çıkan bir karakterdir. Chaplin bu filmde komedinin yanı sıra gözlem ve korkularını dönüştürmeyi de ekleyerek yola çıktı.
BÜYÜK DİKTATÖR (1940)
Tramp karakterinin Hitler bıyığı vardı. Charlie Chaplin de şöhret ve mizahını diktatörün şöhret ve kötülüğüne karşı koymak için kullandı. Film, berber tarafından Chaplin’in kendi sözlerini söyleyen meşhur ve insani bir konuşma ile sona ermektedir.
MÖSYÖ VERDOUX (1947)
Fikir Welles tarafından efsanevi Fransız Cinayeti Henri Desire Landru’nun kariyeri üzerine dramatize edilmiş bir belgesel projesi olarak teklif edilmiştir. Chaplin bu fikirden çok etkilendi ve filmi yazması dört yıl sürdü.
LIMELIGHT (1952)
Film artık kimsenin eğlenceli bulmadığı, zamanında ünlü bir müzisyenin hikayesini anlatmaktadır. Bir tür kabus senaryosu olarak ele alındığında otobiyografik sayılabilir. Filmdeki Calvero karakterinin çocukluğu Charlin’inkine çok benzerlik gösteriyordu.
Bu filmin galası için ailesiyle Londra’ya giderken ABD’ye yeniden giriş kartının ahlaki ve siyasi ile ilgili iddialara dayanarak iptal edildiğini öğrendi. Bu yüzden Avrupa’da kaldı.
NEW YORK’TA BİR KRAL (1957)
1940 ve 1950’lerdeki Soğuk Savaş yıllarında ABD’yi geride bırakan paranoya ve siyasi hoşgörüsüzlüğü taşlama ve alay yoluyla ifşa eden Charli Chaplin, bunu yapan ilk film yapımcısıydı.
HONG KONGLU BİR KONTES (1966)
Sophia Loren ve Marlon Brando’nun oynadığı film Chralie’nin tek renkli filmidir. Aynı zamanda Chaplin’in Universal Pictures için çektiği son filmdir. Chaplin filmde gemi görevlisi olarak kısa bir an görünür. Film gişede başarısız olsa da film müziklerinden bir veya iki tanesi çok popüler oldu.
KAYNAK: https://www.charliechaplin.com/en
Charlie Chaplin'in on baş yapıtı hangisidir? Charlie Chaplin'in baş yapıtları nelerdir?
Yorumlar
Arkasında harika eserler bırakmış
Hangilerini izlediniz?
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız