Sonraki yıllarda bir başka müzisyen, ünlü İsmail Dede'nin torunlarından biri, Mustafa Nezih Albayrak (ölümü: 1964) da bir sistem icat eder: "Yıldırım Sistem"... Albayrak'ın buluşu, bir yerde notanın stenosudur. İster Ebced, ister batı notası olsun, bütün nota sistemlerinin "zaman aldığını" yazar... Ona göre stenografık notanın en büyük yararı zamandan yaptığı tasarruftur ama, her nedense kimseler farketmemiştir bu tasarrufu. Albayrak'ın notası da, kapağında "İstenografık Mustafa Nezih Albayrak Notası" yazılı olan kitabın içinde kalır, gider.
Ayalgu", Türkî kavimlerin bilinen ilk notasıdır ve sadece tek bir kaynakta bahsedilir ondan: "Tansukname-i İlhanî Der Ulûm-ı Fünûn-ı Hıtâî" adını taşıyan, 13. yüzyılda yazılmış Farsça bir kitapta. "Tansukname"nin konusu, "Hitay"ların, yani bilim çevrelerine göre o dönemde Çin sınırında yaşayan, henüz Müslüman olmamış Türkler'in bilim ve sanatta gösterdikleri ilerlemedir... İşte, Tansukname'nin ilk Türk notası hakkında verdiği oldukça kısa ama çok değerli bilgiler:
" ...Hıtaylılar'ın musiki ilminde büyük ustalıkları vardır ve aşağıda anlattığımız olay, bunlardan sadece biridir:
Çalgı çalan, daha önceden bilmediği bir şarkıyı veya gazeli sazla çalmak isterse, birkaç gün talim etmek zorundadır. Hıtaylılar, bu talim için öyle bir kaide icat etmişlerdir ki, öğrenci hiç duymadığı bir eseri, bu yolla öğrenir.
Üstadlar, her ses için bellirli bir şekil kabul etmişlerdir. O şarkı ve gazeli okuyan üstad, her sese öğrencinin öğrenmesi için bir şekil koyar. Öğrenci şekle bakınca hangi ses olduğunu bilir, saz ile çalar. Üçüncü çalışında, tamamen öğrenmiş olur, besteyi düzgün, yanlışsız ve tereddütsüz bir şekilde icra eder. Bu işi bilenlerden biri yanına öğrencisini almış, memleketin ileri gelenlerinin huzurunda çalmış ve herkesi şaşırtmış ve o toplantıda hazır bulunan bestecilerle müzisyenler hayret etmişlerdir. Hıtaylılar'ın bütün sanatlarda ve ilimlerde bu şekilde birçok usulleri, incelikleri vardır... Ben, bunların pek azını öğrenebildim..."
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız