“Barışta oğullar babalarını, savaşta babalar oğullarını gömer.” Kroisos
Polonyalı Ressam Edward Okuń eserlerinde, mitolojik karakterler içinde yaşamın acı gerçekleri ile karısı ve kendisini sık sık resmeder. Sanatçı 1890 yılında başlayan sanat hayatında Avrupa sembolizminin öncüleri arasında yer almayı başarmıştır. Birbirinden değerli eserleri arasında, I. Dünya Savaşı’nda yaşanan insani drama sanatçının cevabı ‘Savaş ve Biz’ ismini verdiği baş yapıttır.
Merkezde eşi Zofia Wanda Tolkemit ve ressam yer alır. Fantastik karakterler ile çevrili figürler endişeli bir biçimde yürümektedir. Savaş gibi bir faciayı hissetmek isteyen izleyicinin ise; figürlerin ellerindeki beyaz nilüferlere ve pelerini yaşlı elleri ile tutan kadını görmesi yeterlidir. Nilüferlerin masumiyeti taç yapraklarındaki kan izleri ile bozulmuştur. Uğursuz bir ifade ile yaşlı kadın ise huzur içinde olması gereken sevgililere yaklaşıp, pelerini beklenmedik bir anda yakalar. Yaşlı kadın, savaşın, açlığın ve acının kişileştirilmiş halidir. Adamın tek yapabildiği ise sevdiğini pelerinin altında tutup korumaya çalışmaktır.
Sahnenin tamamına hakim turkuaz pulları ve kafataslarından çıkan kelebek ve güve kanatları olan, sürünen kanatlı, ejderhalar sevgilileri tehditkar hareketler ile izlemektedir. Savaş Çığırtkanlığı yapan yaratıklar korkunç dişlerini birbirlerinin boğazına atmaktadır. Savaşın etkisinden öncelikle sevdiklerini korumaya çalışan sanatçının çabası ise Beyhude’dir. Savaşın kaosu çoktan onları da yutmuştur.
Savaşın acımasızlığı siz ne kadar görmezden gelmeye çalışsanız da iliklerinize kadar işler…
Kaynak: mitologos.com
Yorumlar
İlginç bir eser
Son cümle çok etkileyici değil mi?
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız