BEYAZ KAĞIT
Ne idiysen onu yansıtan
amansız bir ayna şu beyaz kağıt.
Senin sesinle konuşur beyaz kağıt
senin gerçek sesinle
beğendiğinle değil;
senin eserindir, boşuna harcadığın
bu hayat.
Yeniden ele geçirebilirsin belki
seni başladığın yere
fırlatan bu kayıtsız nesneye
tutunabilirsen eğer.
Bunca yer gezdin; aylar , güneşler gördün
ölülere, dirilere dokundun
inlemesini bir kadının
kinini büyümemiş bir çocuğun –
ama bir hiç olacak bütün bu duydukların
sen bu boşluğa güvenmedikçe.
Yitirdiğini sandığın şeyleri bulacaksın
belki orada:
gençliğin filizlenişini, yaşlılığın çöküşünü.
Hayatın sen ne verdiysen odur
bu boşluk sen ne verdiysen odur
bu beyaz kağıt.
Özdemir İnce çevirisidir.
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız