13 Nisan 1796'de ABD'ye ilk kez bir fil Hindistan'dan getirildi. Yaptığım araştırmalar sonucu bu 2 yaşındaki dişi filin 450 $ karşılığında Hindistan'dan ABD'ye gemi ile getirildiğini, şov yapmak amacıyla kullanıldığını, ona isim verilmeyip 'o (him)' diye hitap edildiğini ve maalesef ki öldürüldüğünü öğrendim.

Filin hikayesini genel hatlarıyla paylaştıktan sonra bu içerikte asıl olarak hayatlarında ilk defa fil görmüş bu insanların ne düşünmüş olabileceğini hayal etmeye çalışacağım.

Bu içerik senin güzel fil...

Dinazorların keşfi Antik Yunan'a kadar dayanıyor ancak resmi olarak adlandırılma 1626'da gerçekleşti (bunun detaylı içeriği çok yakında gelecek). Yani 1796'da insanlar dinazorların varlığını az çok biliyor bu nedenle fili gören kişinin aklına ilk gelen 'dinazor'ların dirildiği falan olabilir. Hayır, neden olmasın ki?

FİL ETİ HARAM MI? KAÇ KİLO GELİR BU FİL? 

O HORTUM NE Kİ ÖYLE? 

BİZİM TARLAYI BAŞTAN BAŞA SÜRER Kİ BU...

OOO... SESE BAK! BİZİM HOROZ YERİNE BUNU KOYSAK TÜM KÖYÜ UYANDIRIR VALLAHİ!

Sonunu kesinlikle böyle tahmin etmemiştiniz içeriğin ancak benim iki çift lafım var. 

Hayvanların da birer canlı, ruhları olan ve özgürlüğü hak eden canlılar olduğunu biliyorsunuz değil mi? Beni çok etkileyen bir cümle vardır, doğa size bir sivrisinek ile aynı değerde görür, ha onun nesli tükenmiş ha sizin, aynısınız. Yunus parkları, hayvanat bahçeleri, sirkler... Kişisel olarak gitmeyi tercih etmeyeceğim yerler çünkü o hayvanları bir eğlence olarak görüp hapis olduklarını görmek beni inanılmaz üzüyor. 

Bu içerik öldürülen güzel fil ve özgürlüğünü kaybetmiş, şiddet görmüş, öldürülmüş bütün canlılara gelsin.